Bu çalışma, Türkiye’de sosyal yardım ve istihdam arasındaki ilişkinin güncel yönelimlerini kurumsal ve sosyolojik boyutları bakımından ele almayı hedeflemektedir. Türkiye’de sosyal yardımlar, -küresel bir eğilimin parçası olarak- sosyal politika içerisinde gerek paradigma gerekse pratik düzeyinde öne çıkmaktadır. Bu süreçte, sosyal yardımlardan yararlanan hanehalkı sayısı artış göstermiş ve yardımlar, giderek daha fazla sayıda hanehalkının geçim örüntüsünün bir parçası haline gelmiştir. Diğer taraftan, hanehalklarının geçim örüntüsü, nakit gereksinimi temelinde, istihdama katılım biçimlerine daha da açık bir nitelik kazanmıştır. Bu olgu, sosyal yardımları aynı zamanda, emek gücünün yeniden üretimine ilişkin maliyetlerin kamusallaştırılması bakımından bir işgücü piyasası ve ücret ilişkisi biçimine de büründürmektedir. Ücret dışı bir gelir türü ve geçim aracı olarak sosyal yardımlar, fiyatlandırılmamış bir geçim alanı yaratarak emek gücünün ve hanenin yeniden üretimine eklemlenmektedir. Bu ilişki biçimi ise, bir yandan sosyal yardımlara bir işgücü piyasası kurumu karakteri kazandırırken diğer yandan sosyal yardım alanların istihdama katılım biçimlerini de gündeme taşımaktadır. Bu gelişmeler, aktif işgücü piyasası ve sosyal koruma politikaları arasındaki ilişkinin güçlenmesiyle birleşerek, sosyal yardım ve istihdam arasındaki ilişki olarak kurumsal karşılığını bulan sosyal politika gündemini hükümetin ve akademinin gündemine daha fazla sokmuştur.
Sosyal yardım ve istihdam arasındaki ilişkiyi gündemine alan çalışmalar, konunun kurumsal gelişim yönüne odaklanmakta; bu ilişkinin gerçekleşme biçimini çoğunlukla göz ardı etmektedir. Bu nedenle çalışmada, sosyal yardım ve istihdam ilişkisindeki kurumsal yapının pratikteki gerçekleşme biçimine ilişkin kimi gözlemler paylaşılacaktır. Çalışmada, sosyal yardım türleri, gelir ve sosyal sigorta yoklamasına dönük olarak özgün bir tasnife tabi tutulacaktır. Bu yardımlardan yararlanabilecek hanehalkı tipleri de işgücü piyasası ve istihdam ile olan bağları temelinde belirlenecektir.
Çalışmanın temel argümanı, Türkiye’de sosyal yardımların, temel yönelimler, ihtiyaç tespiti yöntemleri ve miktar ve süre bakımından, istihdama katılıma dönük olarak yapıldığı savıdır. Bu çerçevede, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının, bir tür işgücü piyasası kurumu olarak çalışmakta ve işlev görmekte olduğu öne sürülecektir. Bu, sosyal yardım ve istihdam ilişkisinin kurumsal yönüdür.
Sosyal yardım ve istihdam ilişkisinde, bir kategori olarak işgücü piyasasının belirlenimi hanehalkları açısından da geçerlidir. Türkiye’nin sosyal politika gündeminde neo liberal aktifleşme stratejileri biçiminde açığa çıkan işçileşme süreçlerinin gerçekleşme biçimi, hanehalkları açısından emek gücünün yeniden üretimini, ücret gelirinin yanı sıra sosyal yardım gibi ücret dışı bir gelir türü ve geçim aracı ile sağlama örüntüsünü belirginleştirmiştir. Çalışmada hanehalklarına sosyal yardım alma özelliği kazandıran temel sürecin, işgücü piyasası dinamikleri etrafında oluştuğu da belirtilecektir. Bu ise, sosyal yardım ve istihdam ilişkisinin sosyolojik yönünü oluşturmaktadır.
Çalışma, sosyal yardım ve istihdam arasındaki ilişkinin kuramsal temellerinin belirlenmesi üstüne kuruludur. Bu temelde, çalışmada, ilk olarak, sosyal yardım ve istihdam ilişkisinin kurumsal boyutta temel yönelimleri, sosyal yardım tür ve uygulamalarına dönük güncel gelişmeler ve politika belgeleri temelinde betimlenecektir. İkinci olarak ise, bu politika paketi çerçevesi içerisinde, sosyal yardım ve istihdam ilişkisinin kurumsal ve sosyolojik gelişimi, kimi gözlemler etrafında tartışılacaktır. Bu tartışma, Ankara ilinde sosyal yardımlar üzerine tamamlanmış bir çalışmadaki temel gözlem ve bulgulara dayanarak yürütülecektir.
Sosyal Yardım İstihdam İşgücü Piyasası Emek Gücü Aktif İşgücü Piyasası Politikaları
Bölüm | Makale / Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 40 Sayı: 2 |