Komplo teorisi, siyasalın bilgisini üretirken dış dünyayı algılamaya dair bir akıl yürütme,
yanıt verme ve ilişkilendirme formu olarak değerlendirilebilir. Politik söylem içerisinde
komplo teorisi formunun bir üretim şablonu olarak nasıl kullanıldığı sorusu, iktidar
ilişkilerinin nasıl kurulduğu ve yeniden üretildiği gibi soruları da tartışmaya dahil
etmektedir. Böyle bir tartışmada komplo teorisiyle kurulan mesafe bilgi-iktidar ilişkisi
bağlamında kavranmaktadır. Bu çalışma, söz konusu mesafe kurulduğu takdirde
komplo teorilerini siyasal olanın neliğine dair bir akıl yürütme ve söylem pratiği olarak
tartışmanın sınırlarını serimlemektedir. Bahsedilen sınırları somutlaştırmak üzere
komplo teorilerinin epistemik niteliği odak alınmış ve bilgi-iktidar ilişkisi bazında
araçsal kullanımının tarihselliği gözetilmiştir. Böylelikle komplo teorilerinin bilmeye
ve hissetmeye dair bir form olduğu önerilmekte, öznellikler üretme kapasitesi işaret
edilmekte ve bunun politik bağlamı vurgulanmaktadır.
Komplo teorilerinin politik söylemin egemen formu haline gelmesi süreci ise medyasermaye-
devlet ilişkisinden hareket edilerek yapılan analizlerden oluşmaktadır. Komplo
teorisi hakkında yapılan analizi ilgilendiren ortam (milieu) ise krizlerin esnek, belirsiz
ve öngörülmez etkilerini dizginleme çabalarına sahne olmaktadır ki burada vurgulanan
kısım da ortam ve bu ortamın düzenleme kapasitesiyle ilişkili bilgi formunun kullanım
geçmişi arasındadır. Bu tür süreçler yıkımı ve yeniden inşa süreçlerini de karmaşık biçimde
içerdiğinden dolayı, bunu okunaklı hale getirmek üzere politik söylemin kaynakları ve
formlarını soruşturmak çalışmanın sorunsalını oluşturmaktadır. Araştırmada, komplo
teorisi formuyla özdeşleşmiş politik söylemi üretme yatkınlığı, bir süreç dahilinde ve
politikaya dair bilme rejimi olarak ele alınmaktadır. Çalışma ile incelenen süreç, 2013-
2017 yılları arasında geçen beş vakıa üzerinden belirlenmiştir.
Çalışmanın sorunsalı kapsamında, kriz anları ertesinde her defasında hakikat oyunlarının
nasıl oynandığı kanaat teknisyeni köşe yazarlarının gazete köşe yazılarının taranmasıyla
araştırılmıştır. Egemen politik söylemin üretici ve dağıtıcıları olarak kanaat teknisyeni
olan gazete köşe yazarlarının her kriz sonrasında birbirine benzer ve geçmişteki
tutumlarıyla tutarlı biçimde komplo teorisi formuna başvurmaları habitus ve iktidar
stratejilerinin okunaklı kılınmasını sağlamaktadır. Bu sebeple aslında çalışmayla sunulan
teorik aksam ve tanımlanan mesafeler ile kurucu iktidar dönemlerinde güncellenen
komplo teorileri, hem değişmekte olan düşman imgesini hem de hegemonyayı yeniden
üretecek bir genel iradenin sınırlarını net biçimde gösterdiği için, bu bilgi formunun
nasıl politik söylemin yegâne kaynağı haline geldiğini, hangi işlevlerle ve gündem
belirlemede ne kadar süreli bir kullanıma sahip olduğunu toplumsal bilgi üretimi
ekseninde soruşturmak amaçlanmaktadır.
Habitus, komplo teorisi, politik söylem, form, kanaat teknisyeni.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale / Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 44 Sayı: 2 |