Sosyolojinin önemli alt dallarından biri olan sağlık sosyolojisi, ilk bakışta doğrudan biyolojik ve bireyselmiş gibi görünen hastalıkların ya da sağlıklı olma durumunun sınıf, statü, politika, cinsiyet, yaş, gelir, meslek, ırk, etnisite, din, çevre, beslenme, yaşam tarzı, mekân gibi toplumsallık içeren olgu ve değişkenlerce açıklanması gerektiğini öne sürerek hastalığı ve sağlığı sosyolojinin konusu haline getirir. Bu durumda hastalık ve sağlık sadece tıbbi kurumları ilgilendiren birer biyolojik ve bireysel olgu olmanın ötesine geçip, içinde yukarıda sıralanan sosyal değişkenlerin de yer aldığı toplumsal bir zeminde ele alınır. Sağlığın ve hastalığın etki ve etkilenme düzeylerinin geniş bir toplumsal düzlem içerisinde sorunsallaştırılması, bu iki hayati olgunun daha iyi anlaşılmasını, üretilen çözüm önerilerinin daha isabetli olmasını ve en nihayetinde, mikro düzeyde birey ve grupların, makro düzeyde ise toplumun iyilik hali seviyesinin yükseltilmesine katkı sağlanması anlamına gelir. Dolayısıyla sağlık sosyolojisi alanında yapılan çalışmalar ve yürütülen araştırmalar sadece sosyoloji bilimi için değil, birey ve toplum sağlığıyla bir şekilde ilgilenen kurum ve kuruluşlar için de önemli hale gelmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap İncelemesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 46 Sayı: 4 |