Siyasi temsilde kadınların varlığını ve temsilini güçlendirmeyi hedefleyen cinsiyet kotalarına ilişkin toplumsal cinsiyet eşitliğine dayanan demokrasi gündemi son dönemde dikkat çekici bir şekilde bir çok ülkede parite (mutlak/etkin/tam eşitlik) talebi ve reformlarına evrilmektedir. Cinsiyet kotaları, erkek-egemen siyasi partilerdeki kurumsal süreçlere bir müdahale niteliğini taşıyan ve kadınların yasama organlarında eksik temsili sorununu aşmak icin son otuz yılda yaygınlaşarak uygulamada olan özel eylem politikalarının başında gelmektedir. Kotalar uygulandığı ülkelerde şekli/betimsel (sayısal) temsil anlamındaki olumlu sonuçlarına rağmen, daha geniş bakış açısından kadınları siyaseten güçlendirerek siyasi kurumları dönüştürme potansiyeli açılarından analiz konusu olmaya devam etmektedir. Türkiye’de olduğu gibi, kadınların siyasi partilerin yönetiminde ve adaylık süreçlerinde ikincilleştirildiği sistemlerde, bu tür özel önlem politikalarına normatif karşı-koyuşlar yanında, parti siyasetinin gayri-resmi kurumsal dinamikleri ve cinsiyetçi uygulamalarının eşitlikçi gündemlere direnci devam ettirmektedir. Bu yazıda, cinsiyet kotalarının pratikte uygulanmasına ilişkin siyasi partilere odaklanan kurumsal engellere dikkat çekilerek, seçimlerde parite ilkesi uygulamasının sosyal adalet, kapsayıcı vatandaşlık ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin kurumsallaştığı demokrasinin içereceği feminist temsil ve kamu politikarında sonuçlarda eşitliği sağlayacak bir dönüşüm için gerekliliği vurgulanmaktadır
cinsiyet kotaları temsil adaylık siyasi partiler kurumsal cinsiyetçilik parite
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tartışma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 47 Sayı: 3 |