Louis Auguste Blanqui created a movement and a political way bearing his name, Blanquism, in the 19th century France. This political ecole continues to be relevant in revolutionary thought literature, at least to identify other subsequent movements. Blanquism brings forward strict and secret organisation instead of mass movement, conspiracy for conquering the power, subjectivity of revolution over its objectivity; and is imprinted on the memories as such. Beside these general acceptances, Blanquism is mentioned from past to present with Jacobinism. On the other hand, researchers which especially studied Blanqui define him as a Jacobin with other characterisations and particular adjectives. In this article, it is aimed to question to what extent it is appropriate and explanatory to characterize Blanqui as a Jacobin.
When Jacobinism is analysed in the French revolutionary’s thoughts, while a particular importance attached to his ontological acceptances and history conception, it seems that the topic can be discussed on three planes. First one is the reflection on Blanqui of a radical French republicanism which is formed with the political thoughts of Jean-Jacques Rousseau and the Jacobin social ideals. Even though Blanqui kept his distance from intellectual and historical resources of the republicanism in question after 1848, this aspect had always been preserved in him. However, this radical republicanism, which is an important element of Jacobinism attributed to Blanqui, is not a special qualification that distinguishes him from other contemporaries. There are far more Orthodox followers of this republicanism in the 19th century France that Blanqui bore witness to. Second plane is Blanqui’s distant view to the politics that were executed in 1793-1794, when the Jacobins were in power. Blanqui saw there some of the practices which he foresees that would be applied by the power in construction of communism: terror against counter-revolution, hostility to great wealth and total defence of motherland in case of a war. While thinking these after 1848 Blanqui avoided any engagement with the Jacobins and left a narrative of 1793-1794 without a subject. Third plane is on Blanqui’s view directly on the agencies of the period, his side therein, and based on these, his own imagination of future power. On this plane, Blanqui has an anti-Jacobin stance against the most distinctive characters and practices in terms of any Jacobinism.
Consequently, these three planes considered together, the definitions of Jacobinism regarding Blanqui seem to have a limited power of explanation. Furthermore, they pose the risk of missing the French revolutionary's criticism of the historical Jacobins and the significant reasons and consequences of this anti-Jacobinism. Blanquism and Jacobinism are different things, starting from Blanqui’s praxis, and they are meaningful and precious as such.
Louis Auguste Blanqui 19. yüzyıl Fransası’nda kendisiyle anılacak bir hareket ve siyaset yordamı yaratmıştır: Blankizm. Devrimci düşünce literatüründe belli bir yer edinmiş bu siyaset ekolü sonraki tarihlerdeki başka hareketleri tanımlamak için bile olsa güncelliğini korumaktadır. Blankizm kitle hareketi yerine katı ve gizli bir örgütlenmeyi, iktidarın fethi için komployu, devrimin nesnelliği karşısında öznelliğini öne çıkarmış; hafızalarda da böyle yer etmiştir. Bu genel kabuller yanında Blankizm geçmişten bugüne sıklıkla Jakobenizmle birlikte anılmaktadır. Diğer taraftan özel olarak Blanqui’yi inceleyen araştırmacılar Fransız devrimciyi başka nitelemeler ve belli sıfatlarla birlikte bir Jakoben olarak tanımlanmaktadır. Elinizdeki çalışmada Blanqui’ye getirilen Jakoben nitelemesinin ne kadar yerinde ve açıklayıcı olduğu sorgulanmaktır.
Fransız devrimcinin fikriyatında onun ontolojik kabullerine ve tarih kavrayışına özel bir önem atfederek bir Jakobenizm tahliline gidildiğinde meselenin üç düzlemde ele alınabileceği görülmektedir. Bunlardan ilki Jean-Jacques Rousseau’nun siyasal düşünceleri ve Jakoben toplumsal ideallerle şekillenen radikal bir Fransız cumhuriyetçiliğinin Blanqui’deki yansımasıdır. Blanqui 1848’den sonra söz konusu cumhuriyetçiliğin düşünsel ve tarihsel kaynaklarıyla arasına mesafe koymasına karşın bu damar onda hep muhafaza edilmiştir. Ne var ki, Fransız devrimciye atfedilen Jakobenliğin önemli bir bileşeni olan bu radikal cumhuriyetçilik Blanqui’yi çağdaşlarından ayıran, onu özgün kılan bir nitelik değildir. Blanqui’nin tanıklık ettiği 19. yüzyıl Fransası’nda bu cumhuriyetçiliğin çok daha Ortodoks takipçileri vardır. İkinci düzlem 1793-1794’te, Jakobenlerin iktidarda olduğu kesitte ortaya koyulan siyasetin bütününe Blanqui’nin uzaktan bir bakışıdır. Blanqui orada, komünizmin kuruluşunu gerçekleştirecek iktidarın uygulamasını öngördüğü kimi pratikleri görmüştür: Karşı-devrime karşı terör, büyük zenginlik düşmanlığı ve bir savaş durumunda vatanın topyekûn savunulması. Blanqui 1848 ardına bunları düşünürken Jakobenlerle herhangi bir angajmandan kaçınmış, geriye öznesi belirsiz bir 1793-1794 anlatısı bırakmıştır. Üçüncü düzlem doğrudan dönemin aktörlerine Blanqui’nin bakışı ve burada tuttuğu taraf ve bunlardan hareketle kendi gelecek iktidar tahayyülü üzerinedir. Bu düzlemde herhangi bir Jakobenlik açısından en ayırt edici nitelikler ve pratikler karşısında Blanqui’nin anti-Jakoben bir konumlanışı vardır.
Sonuç olarak, bu üç düzlem birlikte düşünüldüğünde Blanqui için yapılan Jakobenlik tariflerinin sınırlı bir açıklayıcılığa sahip olduğu görülmüştür. Dahası bunlar Fransız devrimcinin tarihsel Jakobenler eleştirisini, bu anti-Jakobenizmin önemli nedenlerini ve sonuçlarını ıskalama riski taşımaktadır. Blankizm ve Jakobenizm Blanqui’nin praksisinden başlamak üzere ayrı şeylerdir ve bu hâlleriyle anlamlı ve kıymetli gözükmektedirler.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyasal Akımlar, Siyasal Teori ve Siyaset Felsefesi, Siyasi Düşünce Tarihi |
Bölüm | Makale / Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 47 Sayı: 4 |