Küresel birikim rejiminin enstrümanı olarak nükleer santraller, neoliberal politikaların dünyaya ilan edildiği 1970’lerden itibaren devlet eliyle yaygınlaştırılmaktadır. Makale, 1976 yılında Mersin’de yer lisansı alınmış olan mekânda ilk kez AKP döneminde Türkiye’de bir nükleer santral projesinin inşaat aşamasına gelmesine odaklanmaktadır. Zira AKP hükümeti nükleer santral projesinin hayata geçirilmesi için 2010 yılında Rusya Hükümeti ile milletlerarası anlaşma imzalamak suretiyle projeyi Anayasa üstüne taşımıştır. Ayrıca Yap-sahip ol-İşlet (B.O.O) tipindeki finansman anlaşması imzalanan proje, dünyada ilk kez bir devletin bir başka devletin sınırları içinde nükleer santral sahibi olmasını sağlamaktadır. Siyasal rejim, siyasal iktidar ve toplumsal hareketleri birlikte tartışmaya olanak veren çekişmeli siyaset yaklaşımının benimsendiği makalede ilk olarak siyasal rejim analizi yürütülmektedir. Türkiye’de siyasi, ekonomik, toplumsal yaşamı değişime sevk eden 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi ve devamında neoliberal politikaların siyasal rejime uyarlandığı 3 yıllık sıkıyönetim süreci makalenin nirengi noktasını oluşturmaktadır. AKP hükümetinin kendinden önceki hükümetlerle arasındaki kopuş ve süreklilikleri otoriterlik ve popülizm kavramsal anahtarlarıyla çözümlenirken neoliberal politikaların ulusal, yerel ve örgütsel ölçeklerdeki etkileri de dikkate alınmaktadır. Siyasal iktidarın otoriterliği rejimin açıklığı/ kapalılığı, güç ilişkileri, siyasal iktidarın ittifaklarla kapasitesini genişletmesi; toplumsal hareketlere yönelik zor ve baskı araçlarının kullanımı merkezi, ademi-merkezi yönetim eğilimlerinin tespiti siyasi fırsat önermeleriyle sağlanırken, popülist uygulamalarının analizinde de ulusal ve yerel siyaset ağının dinamiklerine nasıl yaklaşıldığı incelenmektedir. Makalede benimsenen çekişmeli siyaset yaklaşımının toplumsal hareketler ayağında ise 2019 ve 2020 yıllarında Mersin'deki nükleer karşıtı hareket aktörleriyle yapılmış olan görüşmelerden yararlanılmaktadır. Bu kapsamda nükleer karşıtı hareket içindeki otoriter ve popülist eğilimler sorgulanırken mücadele dinamikleri ile mekanizmalarındaki değişimin izi sürülmektedir. Makalenin bulguları arasında ilk olarak siyasal iktidarın popülist araçlarla ulusal ve yerel siyaset ağını konsolide ederek projeyi teşvik ve imtiyazlarla ilerlettiği; ikinci olarak projenin karşısında mücadeleyi örgütleyen nükleer karşıtı ittifak dinamiklerinin siyasal iktidarın müdahale ve baskısı nedeniyle kurumsallık eğiliminin belirginleştiği öne çıkmaktadır.
nükleer karşıtı hareket çekişmeli siyaset neoliberal politikalar Akkuyu NGS siyasi fırsat yapıları
Bu makaleyi titizlikle ve kaynakçayı ihmal etmeden hazırladığımı beyan ederim.
Bağımsız
yok
Bu benim ilk kez hakem heyetine sunduğum makaledir. Bütün kurallara uymaya çalıştım umarım eksiği ya da fazlalığı yoktur. Hakem heyetine değerli zamanı ve emeği için ayrıca Mülkiye Dergiye bize katkıları için çok teşekkür ederim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Biliminde Çevre Politikası |
Bölüm | Makale / Articles |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 27 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 48 Sayı: 3 |