Bu çalışma, Türkiye’de heterodoks iktisadın tarihsel geçmişini siyasal dönüşümler, felsefi arayışlar ve kurumsal yapılanmalar ışığında incelemektedir. Neoklasik iktisadın paradigmatik hegemonyasına karşı bir alternatif olarak ortaya çıkan heterodoks iktisat, kendi içerisinde sürekli gelişmekte ve iktisadın disiplinlerarası bir sosyal bilim olduğunu vurgulamaktadır. Bu yaklaşım, birey davranışlarının yalnızca rasyonellik varsayımıyla açıklanamayacağını savunmakta ve iktisadi olguları tarihsel, toplumsal ve kurumsal bağlamları içinde ele almaktadır. Heterodoks iktisat, çoklu metodolojilere açıktır; pozitivist yaklaşımların yanında tarihsel analiz, eleştirel realizm ve normatif değerlendirmeleri de içermektedir. Marksist, kurumsal, feminist, post-Keynesyen, ekolojik ve ajan bazlı kompütasyonel iktisat gibi farklı alt başlıkları içinde barındıran yaklaşım, temel olarak piyasaların her zaman etkin ve istikrarlı olduğu varsayımına karşı çıkarak, güç ilişkilerini, gelir dağılımını ve toplumsal adaleti iktisadi analizlerin merkezine yerleştirmektedir. Böylece iktisadı yalnızca teknik bir uzmanlık alanı olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir pratik olarak yeniden konumlandırmak mümkün olmaktadır. Türkiye’de heterodoks iktisat özellikle kriz dönemlerinde, üniversitelerdeki özgün düşünce odaklarında, planlama ve sanayileşme süreçlerinde kendine alan bulmuştur. Bu bağlamda, çalışmada erken cumhuriyet dönemi (1923-50), 1950-1980 dönemi, neoliberal dönüşümün popülerlik kazandığı 1980-2000 dönemi ve 2000 yılından bugüne dek süregelen dönem ana tarihsel dönemler olarak ele alınarak heterodoks yaklaşımın hangi koşullar altında ve kimler tarafından beslendiği analiz edilmektedir. Çalışma, heterodoks iktisada dair analitik bir değerlendirme sunarak kurumsallaşma sorunsalını, paradigma gerilimini, yapısal sınırları ve gelecekteki olası açılımları tartışmakta ve böylece yalnızca entelektüel tarih açısından değil, aynı zamanda iktisadi krizlerin, devlet-siyaset ilişkisinin ve akademik alanın yapısal dönüşümünün heterodoks paradigmalara olan etkisini de dikkate alarak çok katmanlı bir çerçeve sunmayı hedeflemektedir. Çalışmanın sonunda uluslararası heterodoks iktisat girişimleri ve Türkiye için olası uyarlamalar tartışılmaktadır. Bu uyarlamalar Türkiye’deki heterodoks iktisat okulunun gelişimi için önem taşımaktadır. Heterodoks iktisat girişimleri yalnızca gelişmiş ülkelerde değil, Türkiye’nin de dahilolduğu gelişmekte olan ülkelerde de popülerliğini korumaktadır. Bu haliyle çalışma, önemli öneriler sunmakta ve heterodoks iktisadi düşüncenin yayılması ile iktisadi sorunlara çözüm bulunma sürecinin daha başarılı olabileceğini savunmaktadır.
Heterodoks İktisat Hukuk ve İktisat Kurumsal İktisat İktisadi Düşünce Tarih İktisadi Krizler.
This study examines the historical trajectory of heterodox economics in Turkey considering political transformations, philosophical inquiries, and institutional structures. Emerging as an alternative to the paradigmatic hegemony of neoclassical economics, heterodox economics continues to evolve internally and emphasizes that economics is an interdisciplinary social science. This approach argues that individual behavior cannot be explained solely through the assumption of rationality and instead considers economic phenomena within their historical, social, and institutional contexts. Heterodox economics is open to multiple methodologies, encompassing not only positivist approaches but also historical analysis, critical realism, and normative evaluations. The theory encompasses diverse subfields such as Marxist, institutional, feminist, post-Keynesian economics, ecological economics, and agent based computational economics. Fundamentally, it challenges the assumption that markets are always efficient and stable, placing power relations, income distribution, and social justice at the center of economic analysis. In doing so, it reconceptualizes economics not merely as a technical field of expertise, but also as a form of social practice. For Türkiye, heterodox economics has found space particularly during periods of crisis, within university circles that promote original thinking, and throughout processes of planning and industrialization. In this framework, the study identifies four key historical periods: the early Republican era (1923–1950), the period between 1950 and 1980, the era from 1980 to 2000 when neoliberal transformation gained popularity, and the post- 2000 period. Each of these phases is analyzed to explore the conditions under which heterodox approaches were cultivated and by whom. The study offers an analytical assessment of heterodox economics, discussing its institutionalization challenges, paradigm tensions, structural boundaries, and potential future trajectories. It thus aims to present a multilayered framework that addresses not only the intellectual history of heterodox economics but also the impact of economic crises, state- politics relations, and the structural transformation of the academic field. The final section discusses international heterodox economics initiatives and their possible adaptations for the Turkish context. These adaptations are crucial for the development of a heterodox school in Turkey. Heterodox economics initiatives retain their relevance not only in developed countries but also in developing economies like Türkiye. In this respect, the study puts forward significant proposals and argues that the dissemination of heterodox economic thinking could lead to more effective solutions to economic problems.
Heterodox Economics Law and Economics Institutional Economics History of Economic Thought Economic Crises.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Makale / Articles |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Eylül 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Kabul Tarihi | 12 Ağustos 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 49 Sayı: 3 |