The foundation of Islamic thought rests upon the consciousness and sense of responsibility constructed through revelation and knowledge. Within this framework, the Qur’anic narratives concerning the first human, Prophet Adam, go beyond merely informing about the beginning of human history; they present principles that determine the relationship between human beings, language, thought, and knowledge. The Qur’an emphasizes that humanity has been entrusted with a special responsibility (al-Baqara 2/30), and that fulfilling this responsibility is only possible through knowledge. A review of the literature shows that discussions of ta‘līm al-asmā’ have generally focused on the concept of ‘names’ (asmā’), with reference to interpretations in both classical and contemporary tafsīr works. In classical exegesis, the narrative of ta‘līm al-asmā’ has often been understood as a symbolic account affirming Adam’s superiority. However, such an approach overlooks the linguistic, intellectual, and epistemological depth contained within the Qur’anic narrative. This study aims to demonstrate that the account is not merely a symbolic story but, in fact, a discourse that should be reread in the context of human conceptual thought, epistemological capacity, and understanding of knowledge. Through an analysis based on the primary sources of the Qur’an and the Sunnah, the research examines—using a comparative method—the contributions of ta‘līm al-asmā’ to contemporary intellectual life in terms of its role as a source for language, thought, and knowledge.
İslam düşüncesinin temeli, vahyin bilgiyle inşa ettiği bilinç ve sorumluluk anlayışına dayanır. Bu çerçevede Kur’ân’da yer alan ilk insan Hz. Âdem’e dair anlatımlar, insanlık tarihinin başlangıcını bildirmenin ötesinde, insanın dil, düşünce ve bilgiyle olan ilişkisini belirleyen ilkeler sunmuştur. Kur’ân’da insana özel bir sorumluluk yüklendiği bildirilerek (Bakara 2/30) bu sorumluluğun yerine getirilmesinin de bilgi ile mümkün olduğuna dikkat çekilmiştir. Yapılan literatür taramasında ta’limü’l-esmâ’nın genellikle “esmâ-isimler” kavramı merkeze alınarak klasik ve çağdaş tefsirlerdeki yorumlarına yer verilmiştir. Ta’lîmü’l-esmâ kıssası genellikle klasik tefsirlerde Hz. Âdem’in üstünlüğüne dair sembolik bir anlatı olarak yorumlanmıştır. Ancak bu yaklaşım, Kur’ân’da geçen anlatının içerdiği dilsel, düşünsel ve epistemolojik derinliği göz ardı etmektedir. Bu çalışmada, söz konusu anlatımın sadece sembolik bir kıssa olmadığını bilakis insanın kavramsal düşünce, epistemolojik yetkinlik ve bilgi anlayışı bağlamında yeniden okunması hedeflenmektedir. Kur’ân ve Sünnet’in temel referansları üzerinden analiz edilmek suretiyle dil, düşünce ve bilgiye kaynaklık etmesi açısından ta’limü’l-esmâ’nın günümüz düşünsel hayatına ne gibi katkılar sunduğu mukayese yöntemiyle tahlil edilmektedir.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Tefsir |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 2 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 1 Aralık 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 24 |
Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi dergisi Mütefekkir, her yılın 15 Haziran ve 15 Aralık tarihlerinde olmak üzere basılı ve online olarak yayınlanan, uluslararası akademik ve hakemli bir dergidir.