Sadr al-din al-Qonawi is one of mystic scholars who had a founding role in the formation of Anatolian mystical tradition. al-Qonawi was a long-time student of Ibn al-Arabi, who brought a new dimension to the Sufi thought. After his death, he became very effective in the settlement, systematization and spreading of Ibn al-Arabi’s ideas. The scholarly knowledge of Qonawi who is trained by important scholars of his period, is very diverse. In addition to the masterpieces that he has prepared for the Sufi literature, his works which were written in other Islamic sciences, show his scientific diversity. In addition to his competence in the special sufi knowledge, what attracts particular attention is his being particularly busy with the science of hadith. Hadith has an important place in the debates regarding the relation of mysticism and hadith, a debate that has a birth near the beginning of the hadith narrations. Qonawi is a scholar who should be analyzed in depth in terms of the hadith formation and both the hadith works and the authentic values of the ahadith he used in his works. Considering the authenticity of the narrations he used in his works, will contribute to the determination of his scholary level in hadith sciences as well as to make assumptions about the relationship of hadith and sufism. In this context, Al-Fuquq, which can be regarded as a kind of summary of Ibn al-Arabi’s al-Fusûs, is analyzed from the viewpoint of hadith and the authenticity of the ahadith are tried to be determined.
Sadreddin Konevî, Anadolu irfânî geleneğinin teşekkülünde kurucu rol üstlenen mutasavvıf âlimlerdendir. Sûfî düşünceye yeni bir boyut kazandıran İbn Arabî’ye uzun süre öğrencilik yapmış, vefatından sonra onun fikirlerinin yerleşmesi, sistemleşmesi ve yayılmasında çok etkin olmuştur. Dönemin önemli âlimlerinin tedrisinden geçen Konevî’nin ilmî yelpazesi geniştir. Tasavvuf literatürüne kazandırdığı başyapıtlar yanında diğer İslâmî ilimlerde telif etmiş olduğu eserleri onun ilmî çeşitliliğini göstermektedir. Konevî’ye dikkatleri celbeden vasfı, tasavvuf ilmindeki yetkinliğine ilaveten özellikle hadisle iştigale geniş vakit ayırmış olmasıdır. Hadis rivayet tarihinin başlangıcına yakın bir milada sahip olan tasavvuf-hadis ilişkisine yönelik tartışmalar hususunda önemli bir yere sahip olan Konevî, hem hadis formasyonu, hem hadis eserleri hem de eserlerinde kullandığı hadislerin otantik değeri açısından derinlemesine tahlil edilmesi gereken bir âlimdir. Konevî’nin hadisçiliği ve kullandığı hadislere dair akademik çalışmalar bulunmakla birlikte eserlerinin her birine yönelik hadis ilmi çerçevesinde yeni araştırmalara ihtiyaç vardır. Müteahhir dönem tasavvuf fikrinin önemli mimarlarından Konevî’nin kullandığı rivayetleri ele alan çalışmalar, Konevî’nin hadisçiliği hakkındaki kanaatlere katkı sağlayacağı gibi Hadis-tasavvuf ilişkisi hususunda zihinlerde yer alan genel kabullere dair tespitlerde bulunmaya da imkân tanıyacaktır. Bu bağlamda makalede İbn Arabî’nin el-Fusûs isimli eserinin klasik manada olmasa da muhtasar bir şerhi sayılan el-Fukûk, hadis ilmi açısından tahlil edilmekte, hadislerinin sıhhat değeri tespit edilmeye çalışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 24 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 11 |
Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi dergisi Mütefekkir, her yılın 15 Haziran ve 15 Aralık tarihlerinde olmak üzere basılı ve online olarak yayınlanan, uluslararası akademik ve hakemli bir dergidir.