Amaç
Bu çalışmanın amacı total dişsiz
hastaların sistemik hastalıkları ve klinik muayene sonuçlarını değerlendirerek
hasta profilinin incelenmesidir.
Gereç
ve Yöntemler
Dental tedavi amacıyla başvuran hastalara
ait muayene ve radyografi kayıtlarının retrospektif değerlendirilmesi yapıldı. Başvuru
nedenleri, ağız içi ve panoramik radyografi bulguları, sistemik hastalıkları,
yaş, cinsiyet ve protez bilgileri kaydedildi. Verilere SPSS Statistics 21.0
programı kullanılarak istatistik yapıldı. İstatistiksel önemlilik için
p<0.05 değeri kriter kabul edildi.
Bulgular
En sık görülen sistemik hastalık
hipertansiyon idi. Temporomandibuler eklem hastalığı; kadınlarda hem başvuru
nedenleri, hem de ağız bulgularının değerlendirilmesi sonucunda erkeklere göre
önemli düzeyde yüksek görüldü. Serebrovasküler hastalık varlığının ağız
içinde herhangi bir bulgu görülme riskini 6.901 kat artırdığı, koroner arter
hastalığı cerrahisinin ise kretle ilişkili mental foramen görülme riskini 6.317
kat artırdığı bulundu. İrritatif hiperplazi en sık gözlenen ağız içi, gömülü
kök ise en sık gözlenen radyografik bulgu idi. Mevcut protez kullanım süresinin
irritatif hiperplazi dışında radyografik ve ağız içi bulgular üzerine önemli
düzeyde etkisinin olmadığı bulundu (her bir değişken için p>0.05).
Sonuç
Total dişsiz hastalarda, ağız
bulgularının sistemik hastalıklarla ilişkili olabileceği, erken müdahale ve başarılı
prognoz açısından hekim ve diş hekimlerinin koordine olması gerektiği
düşünülmektedir.
total dişsizlik sistemik hastalık radyografik bulgu ağız içi bulgu
Background:
Purpose
of this study was to investigate the profile of edentulous patients by
evaluating the systemic diseases and examination findings.
Methods: Clinical
and radiological records of edentulous patients who referred to clinic for
routine dental treatment were evaluated retrospectively. Reasons for referral,
intraoral and radiological findings; systemic diseases, age, gender and
prosthetic records were documented. Data was analyzed with SPSS 21.0. For
statistical significance, p<0.05 were accepted as criteria.
Results: Hypertension
was the most common systemic disease. Temporomandibuler joint disease was found
to be significantly higher in females compared to males for both the reasons of
referral and the assessment of the mouth symptoms. It was found that the
presence of cerebrovascular disease increased the risk of any signs in the
mouth by 6.901 times; and the operation related to cardiovascular disease
increased the risk of crest-related mental foramen by 6.317 times.
Denture-induced fibrous hyperplasia was the most common observed intraoral
finding whereas retained root fragment was the most common observed
radiographic finding. Duration of use of existing prosthesis was found as to
have no significant effect on radiographic and intraoral findings (p> 0.05
for each variable) except for denture-induced fibrous hyperplasia.
Conclusion:
It
is thought that physicians and dentists should be coordinated in terms of early
intervention and successful prognosis because of the fact that mouth findings
may be related to systemic diseases in edentulous patients.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2018 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin süreli bilimsel yayınıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Makalelerin sorumlulukları yazarlara aittir
Kapak
Ayşegül Tuğuz
İlter Uzel’in “Dioskorides ve Öğrencisi” adlı eserinden
Adres
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Çiftlikköy Kampüsü
Yenişehir/ Mersin