Aim: This study aims to investigate the geographic and
cultural features of Artvin and bullfighting festivals that is an event of
transhumance activities held every summer and became a folkloric public
entertainment in the city.
Methods: In this study, 30 people were interviewed. The
information is obtained by one of the qualitative research method used in
social sciences which is “interviewing with target people.” The written data is
gathered with oral, visual and information compiling forms. Festival areas,
bull care and feeding conditions were examined on-site. The gathered data is
assessed with content analysis.
Results: In the study, the bulls were wrestled in order to
ensure that there were compatible flocks in transhumance activities and it was
determined that bullfighting festivals emerged as a result of, these wrestling.
With these festivals, it was obtained that the bulls were given the chance to
live quality and long, and contributed to the city economically and
sociologically. However, today it was determined that bulls were grown for
wrestling at festivals and that bullfights turned into sports events.
Conclusions: Bullfighting should be evaluated from the
point of view of animal use ethics apart from the speciesist approach and the
local people should be informed that bullfighting at the festivals is an event
that involves feelings of fear, pain and anger for bulls, to give people a
sense of pleasure. It can be suggested that bullfighting competitions should be
abolished in accordance with the Animals Protection Law at festivals and bulls
to be found in the same plateau in summer should be accustomed to each other by
taking all necessary precautions.
Amaç: Çalışmada;
Artvin ilinin coğrafi ve kültürel özellikleri ile her yaz tekrarlanan yaylacılık
faaliyetinin bir ürünü olan ve şehirde folklorik bir halk eğlencesi haline
gelen boğa güreşi festivallerini incelemek amaçlandı.
Yöntem: Çalışmada,
Artvin’de yaşayan 30 kaynak kişi ile görüşüldü. Festivaller hakkında sosyal
bilimlerde kullanılan nitel araştırma yöntemlerinden “kaynak kişilerle görüşme
tekniği” kullanılarak bilgi alındı. Sözlü, görsel ve bilgi derleme formuyla
elde edilen yazılı veriler toplandı. Elde edilen veriler içerik analizi ile
değerlendirildi.
Bulgular:
Çalışmada, yaylacılık faaliyetleri içerisinde
boğaların uyumlu bir sürü olmasını sağlamak amacıyla güreştirildiği ve bu
güreşler sonucunda boğa güreşi festivallerinin ortaya çıktığı tespit edildi. Bu
festivallerle, boğalara kaliteli ve uzun yaşama şansı tanındığı, şehre ekonomik
ve sosyolojik açıdan katkı sağlandığı bilgisi elde edildi. Ancak günümüzde
festivallerde güreştirilmek için boğa yetiştirildiği ve boğa güreşlerinin spor
karşılaşmasına dönüştüğü tespit edildi.
Sonuç: Boğa
güreşleri türcü yaklaşımdan uzak hayvan kullanım etiği bakış açısıyla
değerlendirilmeli ve yöre halkına, insanlara zevk duygusu yaşatmak için
boğaların festivallerde güreştirilmelerinin, boğalar için korku, acı ve öfke
hislerini içeren bir uygulama olduğunun bilgisi verilmelidir. Festivallerde
boğa güreşi müsabakalarının Hayvanları Koruma Kanuna göre kaldırılması ve yazın
aynı yaylada bulunacak boğaların gerekli tüm tedbirler alınarak birbirlerine
alıştırılması gerektiği söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Eylül 2020 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 10 Sayı: 3 |
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin süreli bilimsel yayınıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Makalelerin sorumlulukları yazarlara aittir
Kapak
Ayşegül Tuğuz
İlter Uzel’in “Dioskorides ve Öğrencisi” adlı eserinden
Adres
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Çiftlikköy Kampüsü
Yenişehir/ Mersin