Teknolojinin,
yaşam şartlarının, güç unsurlarının, çalışma biçimlerinin ve daha pek çok
farklı olgunun değişmesiyle ofis mimarisi zaman içerisinde seri bir dönüşüm geçirmiştir.
21. yüzyıl başlarında ortaya çıkan yeni iş tanımları nedeniyle ‘istediğin yerde
istediğin zaman çalışmak’ eğilimi ve kurumdan bağımsız bir ofis olgusu gündeme
gelmiştir. Ortak bir mekânı paylaşan bireylerin belirgin olmayan sürelerde ve
zaman aralıklarında çalışabilmelerine imkân sunan ve yeni nesil çalışma biçimi
olarak gündeme gelen ortak çalışma (co-working) kavramı, özellikle bağımsız
çalışan bireyler tarafından yoğun biçimde benimsenmiştir. Bu eğilimin bir
sonucu olarak enformel çalışma mekânları çeşitli düzeylerde toplu kullanımların
gerçekleştiği kamusal alanlara yayılarak çeşitlenmiştir. Bu çalışmada öncelikle
ortak çalışma (co-working) olgusunun ortaya çıkışı ve gelişiminden bahsedilmiş,
İstanbul’un Kadıköy ve Karaköy gibi merkezi semtlerinde yaygın olarak gözlenen “kafede
çalışma” olgusu belirli mekânlar üzerinden değerlendirilmiştir. Kafelerde yer
bulan enformel çalışma alanları gözlem, görüşme ve anket yöntemleri
kullanılarak kullanıcı profilleri, kullanıcı ihtiyaçları, tercih edilme
nedenleri ile mimari tasarımları ve kullanım biçimleri üzerinden irdelenmiş, bazı
sonuç ve önerilere yer verilmiştir.
Office
architecture has undergone a series of transformations over time with the
changes to technology, living conditions, power elements, working patterns and
many other things. At the beginning of the 21st century, due to new job
descriptions, there was a tendency to 'work whenever and wherever you want' and
brought, an office concept independent from the institution, to the agenda. The
concept of “co-working” as a new generation of work which allows individuals
who share a common place to work in unspecific times and time periods, has been
heavily adopted by independent workers. As a result of this tendency, informal
working spaces have been diversified by spreading to public areas where mass
use takes place at various levels. In this study, firstly the emergence and
development of the “co-working” phenomenon was mentioned, and the "study
in the cafe" phenomenon commonly observed in the central districts of
Istanbul such as Kadıköy and Karaköy was evaluated in certain places. The
informal work areas found in cafes were examined through user profiles, user
needs, preference reasons, architectural designs and usage patterns by using
observation, interview and questionnaire methods and some results and
suggestions were given.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mimarlık |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 2 |