The aim of this study is to conceptualize the phenomenon of kitsch by considering its aesthetic and sociological dimensions and to discuss the ‘aesthetic experience’ that kitsch architectural objects and built environments provide to the actors. In terms of embodying these conceptual discussions, the Bosphorus City project, which sets a good example to kitsch, is selected as the case study; and the relation of the kitsch with concepts of ‘taste, ‘meaning’, ‘consumer culture’ and ‘ideology’ in architecture has been discussed through the Bosphorus City project. The axis of these discussions is to examine the relations of meaning, taste and kitsch as an aesthetic category, and then to reveal its relationship with ideology and consumer culture as a sociological phenomenon. In this study, the concept of kitsch is problematized as a phenomenon that eliminates the critical distance of the actor. The kitsch consumer, who desires to escape from reality, faces the threat of losing his/her ability to face the challenges and responsibilities of a real urban-architectural experience within kitsch architectural and urban environments. In this context, it is important to open the ‘aesthetic’ quality of architectural and urban environments to discussion.
kitsch meaning consumption culture aesthetical experience Bosphorus City
Günümüzde küreselleşmenin etkisiyle, her alanda olduğu gibi, mimarlık üretiminde de piyasa değeri egemen olmakta; beğeni ve anlamın ortaya çıkış süreci giderek yapaylaşmaktadır. Güncel mimarlık üretiminde özellikle dikkat çeken olgulardan birisi de kitsch olgusudur. Giderek daha fazla mimari ürün ve kentsel çevre kullanıcısına gerçek bir deneyim sunmak yerine, tarihsel ve mekânsal referansları bağlamlarından kopararak kullanmakta, bu ‘tanıdık’ biçim kurgusu aracılığıyla kendini tanımlı kılarak, geniş kitlelerin beğenisine hitap etmektedir. Kitsch olgusuyla ilişkili olarak tanımlanabilecek bu tür bir mimari üretimin izleri İstanbul’da da kolaylıkla bulunabilir. Örneğin, İstanbul’un en tipik özelliklerden birisi olan ‘İstanbul Boğazı’ imgesini, ait olduğu mekânsal bağlamdan kopararak, sahte bir imge yaratan Bosphorus City, bu tür bir mimari üretimin son yıllarda uygulanmış olan çarpıcı örneklerindendir. Bu kapsamda, bu çalışmanın amacı kitsch olgusunu bütün boyutlarıyla ele alarak kavramsallaştırmak ve kitsch bir yapılı çevre olarak Bosphorus City projesinin, ‘beğeni’, ‘anlam’, ‘tüketim kültürü’ ve ‘ideoloji’ boyutlarıyla ilişkisini ve özneye sunduğu ‘estetik deneyim’i tartışmaktır. Çalışmada kitsch kavramı, öznenin eleştirel mesafesini ortadan kaldıran bir olgu olarak sorunsallaştırılmaktadır. Gerçeklikten kaçma arzusundaki kitsch tüketicisi, kitsch mimari ve kentsel çevrelerin içinde, giderek gerçek bir kentsel-mimari deneyimin sunduğu zorluklar ve sorumluluklarla yüzleşme becerisini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu bağlamda, mimari ve kentsel çevrelerin ‘estetik’ kalitesinin tartışmaya açılması önem kazanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mimarlık |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 2 |