Egemenlik kavramı, ortaya çıktığı tarihten günümüze kadar devlete ilişkin en önemli konularından biri olarak siyaset biliminde ve kamu hukukunda merkezî bir yer işgal etmiştir. Devletin kurucu unsurlarından biri olan egemenlik, modern devlet ile birlikte Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Önce mutlak monarşiler biçiminde fiilen beliren egemenliğin bir kavram haline dönüşmesinde Machiavelli, Bodin, Hobbes ve Rousseau gibi önemli siyaset düşünürlerinin etkisi büyüktür. Egemenlik ortaya çıktığı tarihten günümüze kadar aynı kalmamış, tarihsel süreçte yaşanan gelişmeler kavramın dönüşmesine neden olmuştur. Başlangıçta kaynağının Tanrı’da olduğu düşünülen egemenlik, aşkın bir kavram olarak değerlendirilmiştir. Zaman içinde tanrısal bağlarından kopmuştur. Önce laik bir nitelik kazanan kavram ardından demokratik bir kimliğe bürünmüştür. Çalışmada egemenlik kavramının farklı boyutları ve tarihi süreç içerisinde değişen anlamı, siyasi düşünürlerin görüşleri etrafında incelenmiştir. Kavramın aşkın ve metafizik niteliğinin halen devam ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri (Research Articles) |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 3 Ocak 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.