Totalitarianism, a term preferred in its etymological context to express the political ideology that aims at wholesale, absolute power and the total sovereignty of the state, was first conceptualized after the 1920s. The initial traces of the design of a totalitarian system, a political regime in which total sovereignty is imposed over the hegemonic territory through a variety of tools possessed by the government itself, completely transforming and homogenizing people, groups, families, children, and society, can be discerned in Plato's "State (Politeia)." After the death of his teacher Socrates, Plato, who rejected the government that led to Socrates' demise, contemplated how to establish an ideal state that would honor Socrates and others like him. In his work titled "State," which offers a comprehensive examination of the state, including a social program intended to effect profound change and transformation in society from top to bottom, in addition to being a political program, Plato unveiled the totalitarian elements on which the ideal state model is constructed. Plato, who bolstered the ideal state design with the aforementioned elements, constructed a conception of human nature and employed various tools of legitimacy to adapt and harmonize individuals to this ideal. Through the rules he articulated in many areas, ranging from education to religion, Plato meticulously designed social life from inception to conclusion, creating a system with distinct duties and disciplines and thereby revealing the initial traces of the totalitarian system within the "closed society" he created.
Etimolojik bağlamında toptancı, mutlak bir iktidarı, devletin topyekun egemenliğini hedefleyen siyasi ideolojiyi ifade etmek için tercih edilen totalitarizm, kavramsal olarak ilk defa 1920’lerden sonra kullanılmaya başlamıştır. İktidarın bizzat elinde bulundurduğu bir takım araçlar vasıtasıyla hegemonya alanına total egemenliğin empoze edildiği, insanları, grupları, aileyi, çocukları, toplumu baştan aşağı dönüştürdüğü, homojenleştirdiği bir siyasi rejim olan totaliter bir sistem tasarımının ilk izlerine, Platon’un “Devlet (Politeia)”inde rastlamak mümkündür. Hocası Sokrates’in ölümünün ardından, Sokrates’i ölüme götüren yönetimi reddeden Platon, Sokrates’i ve onun gibileri baş tacı edecek ideal bir devletin nasıl kurulabileceği üzerine düşünmüştür. Bir siyasi program olmanın yanı sıra toplumu baştan aşağıya değiştirecek, dönüştürecek bir sosyal programı da içeren devlete dair bütüncül bir okuma yapılan Devlet isimli eserinde Platon, ideal devlet modelinin üzerine inşa edildiği totaliter ögeleri ortaya koymuştur. Söz konusu ögelerle ideal devlet tasarımını güçlendiren Platon, bir insan doğası kurgulamış ve bireyleri bu kurguya adapte edebilmek, uyumlaştırabilmek için çeşitli meşruiyet araçlarından faydalanmıştır. Eğitimden dine pek çok alanda ortaya koyduğu kurallar vasıtasıyla Platon sosyal hayatı baştan sona dizayn etmiş, görev ve disiplin ayrılıkları kesinleştirilmiş bir sistem tasarlamış, yarattığı “kapalı toplum”uyla totaliter sistemin ilk izlerini göz önüne sermiştir.
Platon Politeia İdealar Teorisi Metaller Mitosu Totalitarizm
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk Teorisi, İçtihat ve Hukuki Yorum |
Bölüm | Araştırma Makaleleri (Research Articles) |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 3 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 21 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 3 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.