Cahiliye toplumu olarak bilinen İslam öncesi
Mekke ve çevresinde yaşayan Arap toplumunun en önemli özelliği kabile
anlayışının hakim olmasıdır. O toplum bireyleri için kabile yasalarına
bağlılık, kabileyi himaye, kabileye sığınma, kabile ile övünme, kabile
tarafından kınanma ve dışlanma korkusu insanların davranışlarında en baskın ve
etkin güç idi. Aslında zor çöl şartlarında bir cahiliye Arabı için hayatta
kalmanın, kendisini korumanın geleceğe güvenle bakmanın başka bir yolu da
yoktu. Çünkü Bir kabile sizi sahiplenmiyor ve korumuyorsa yaşama şansınız hemen
hemen hiç yoktu. Kabile adına sahip olunan asalet soydan devam ediyor, her şey
kabile için, kabile adına, kabileden yana: İster iyilik ister kötülük.
İslam ile birlikte bu dini kabul eden insanlar,
kabileyi himaye ve kabile tarafından himaye edilme adına yaptıkları davranış ve
karakter özelliklerini inanç değerleri adına yapmaya başladılar. İslam, onların
cahiliye dönemine ait erdem kabul ettikleri değerlerini kökten söküp atmak
yerine, ıslah edip dönüştürmeyi, İslam’ın temel prensiplerine aykırı olmayan değerleri
de aynen devam ettirmeyi uygun görmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 48 Sayı: 48 |
Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi
Adres: Aşkan Mh. Yeni Meram Cd. No: 136 Meram / KONYA • E-posta: akifdergisi@erbakan.edu.tr
ISSN: 2148-9890 • e-ISSN: 2149-0015
Sosyal Medya Hesapları:
Twitter: @akifdergisi • Instagram: @akifdergisi • Facebook: @akifdergisi