Farklılıkların zenginlik olarak görülebilmesi için farklı fikirler ve kültürel dinamikler, hâkim kültürün ana değer ve özelliklerine saygılı olmak zorundadır. Bir diğer ifade ile farklılıklar kendi değer ve mevcudiyetlerini ifade ederken bir diğer taraftan da bütün bu farklılıklar hâkim kültürün değer ve özellikleri ile uyum içerisinde var olmak zorundalardır. Her kültürel değerin ve yeniliğin bir toplumdan diğerine aktarımının olması aynı zamanda o yeniliğin muhteva ettiği zihinsel arka plan, değer ve davranışların da taşınmasına neden olmaktadır. Bireylerde inanç ve düşünce hususlarında farklılıkların var olması fıtratlarının farklı olmasından dolayı son derece olağan ve beklenen bir durumdur. İnanç ve düşünce farklılığının insanlığın bir gereği olarak görüldüğü zaman ise toplum farklılıklar ile bir arada yaşamayı başaran bir toplum olacaktır. Ancak bu toplum farklılıkları zenginlik olarak görür ve işte o zaman gelişmeye, ilerlemeye devam eder. Toplum içerisinde inanç, ibadet ve düşünce özgürlüğü hususlarında ortak bir paydada buluştuğu bireyler ile beraber yaşama çabası içerisinde olduğunda gerçek bir uzlaşı meydana gelir ve ancak bu yöntem ile toplumsal birliktelik bozulmadan bir arada yaşama iradesi var olarak çözüm üretebilir hale gelir. Bu tavır ve hal içerisinde olan bireyler ise bireysel ve toplumsal ilişkilerinde daha hoşgörülü ve ayrışma yanlısı olmadan meselelere çözüm üretebilmektelerdir.
Bir Arada Yaşama Kültürü Kimlik Din Sosyoloji Çok Kültürlülük
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 30 Kasım 2022 |
Kabul Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 2 |