Sanat eserinin problem hâline getirdiği olgu, sanatçının ruhsal yönelimleriyle birleşerek metnin derin ve yüzeysel anlamını inşa eder. Kimi zaman dış dünyayı betimleyen şiirin öznesi kimi zaman da kendi içsel ve düşünsel yaklaşımını sembolik ögelerin ardına gizler. Her iki durum çoğunlukla paradoksal bir yapı ortaya çıkarmakla birlikte durağanlığın olduğu betimsel yansımalar son derece zengindir. Sonuç her ne olursa olsun sanatçı, evreni ve içindeki varlıkları objektif bir gözle anlatıyor gibi görünürken lirik öznenin kâinata bakışını ve hayatı algılayışını göz önüne serer. Metnin kompozisyonu ise çoğu zaman sembolik ögeler, temel karşıtlıklardan genel yapıya giden örüntü ve imgesel tasavvurlar biçiminde sıralanır. İmgeyi “nesnel dünyanın öznel tasarımı…” diye tanımlayan Avner Ziss’in yaklaşımı tersten okunduğunda öznelliği ortaya çıkaran semboller, metnin lirik değerini de işaret edecektir. Göstergelerden hareket ederek anlama ulaşma gayreti gösteren bir metot, elbette mümkün olduğunca nesnel sonuçları hedefler. Fakat sanat metni, nesnellik iddiasını taşısa bile ortaya konan ürün bireysel bir düşünsellik ve heyecansallığın yansıması olacağı için lirik ögelerden bağımsız düşünülemez. Sisler Bulvarı kitabında yer alan “Bursa’dan Yaylımateş” şiirinde Attila İlhan, müşahhas varlıklardan hareketle mücerrede ve şiirin ilham anına gider. Bu yol esnasında lirik sembolleri tahkiyeli bir metnin yapısal ögelerine benzer bir kompozisyon içine yerleştirir. Hâl böyle olunca sanatçının sözcüklere yüklediği anlam ve onları kullanım biçimlerinin sorgulanması, şiirin gerek oluşum anının tespit edilmesi gerekse ilhamı harekete geçiren duygu hâlinin idrak edilmesi adına önem arz edecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |