Günümüzde ortalama insan ömrünün geçmiş
yıllara göre daha uzun olması ve bununla birlikte bilgi kaynaklarındaki hızlı
artış insanların sürekli yeni şeyler öğrenmesini zorunlu hale getirmektedir.
Yükseköğrenim kurumları sayısındaki nicel artışlar sonucu üniversite öğrenimi
gören öğrenci sayısı da eş zamanlı olarak artmaktadır. Bununla birlikte başta
teknolojik gelişmeler ve iletişim imkanlarında yaşanan hızlı değişimlere rağmen
öğrenim görenlerin, öğrenme düzeylerinde benzer oranda bir artışın görülememesi
toplumda genel kabul gören önemli bir durum haline gelmektedir. Söz konusu
hedef kitlenin üniversite düzeyinde öğrenim gören kişilerin olması ise olayın
önemini daha da artırmaktadır. Bu çalışmada üniversitede öğrenim gören
öğrencilerin “yaşam boyu öğrenme” eğilimleri ölçülerek, yeni bilgilere ulaşmaya
ne kadar istekli, meraklı ve motive olduklarının ortaya konulması
amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, Uşak Üniversitesi Eşme Myo’da farklı
programlarda öğrenim gören öğrencilere, geçerliliği ve güvenirliği test edilmiş
altılı likert dereceleme türünde hazırlanan “yaşam boyu öğrenme eğilimlerini
belirleme ölçeği” kullanılarak, demografik özellikleri de kapsayan bir ölçekten
yararlanılmaktadır. Araştırma sonucu elde edilen veriler için gerekli analizler
yapılarak üniversite öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme düzeyleri tespit
edilmiştir. Buna göre üniversiteye girişin sınavlı veya sınavsız olması büyük
önem taşımakta olduğu, cinsiyete ve sınıf düzeylerine göre önemli
farklılıkların olduğu ortaya çıkmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |