Göllerin,
önemli kirletici parametrelerinin başında pestisitler gelmektedir. Tarımsal
uygulamalar sonucu, toprak yüzeyinde kalan pestisitler, yağmur suları ile yüzey
akışına ya da topraktan süzülerek taban suyu ve diğer su kaynaklarına
ulaşırlar. Pestisitler evsel ve sanayi faaliyetleri sonucunda oluşan
atıksulardan da toplama sistemleri ile atıksu arıtma tesislerine (AAT)
ulaşmaktadır. Burada yeterince giderim sağlanamaması nedeniyle alıcı ortamı
olan göllere taşınmaktadırlar. Ülkemizde AAT’ler; deşarj standartlarında
herhangi bir pestisit türüne ait sınır değer olmaması nedeniyle, pestisit
giderimine yönelik tasarlanmamakta ve pestisit kaynağı olarak kabul
edilmektedir. Çalışmada, arıtma proseslerinin pestisit giderim verimlerinin
ortaya konması amacıyla; farklı arıtma proseslerine sahip tesislerin pestisit
giderim performansları incelenerek durum analizi yapılmıştır. Ardından tarımsal
havza niteliğine sahip göllere deşarj edilen arıtılmış sular, pestisit
parametresi yönünden değerlendirilmiştir. Çalışma ile atıksudaki pestisit
türlerinin havza bazında çeşitlilik gösterdiği, seçilen arıtma proseslerinin
atıksudan pestisit giderim veriminin farklı olduğu ve göllere deşarj eden
tesislere ileri arıtma proseslerinin ilave edilerek pestisit kaynaklı kirliliğin
azaltılabileceği belirlenmiştir.
Pesticides
are the major pollutant parameters for the lakes. As a result of agricultural
applications, pesticides remaining on the surface of the soil, reach at the
surface waters by runoff or to the ground water table by leaching through the
soil and other sources of water. Pesticides reach wastewater treatment plants
(WWTPs) by domestic and industrial wastewaters through collecting sewer systems
and eventually they are carried to the lakes which are receiving environment,
due to the lack of adequate treatment. Turkish environmental regulations do not
contain a limit value for the discharge of pesticides. Since the treatment
facilities are not designed for removal of such significant pollutants,
effluents of wastewater treatment systems can be considered as pesticide
sources. In the study, in order to determine the pesticide removal efficiencies
of treatment processes, pesticide removal performances of plants with different
treatment processes were analyzed and a state analysis was carried out. In
addition, treated wastewaters discharged into the lakes within agricultural
basins were evaluated in terms of pesticide parameters. It has been determined
by the study that the pesticide species in the wastewater are diversified
according to the watershed, the selected treatment processes have different
pesticide removal efficiencies from wastewater, and that pesticide-induced
pollution can be reduced by adding advanced treatment processes to the
wastewater treatment facilities.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre Mühendisliği |
Bölüm | Çevre Mühendisliği |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 20 Mart 2018 |
Kabul Tarihi | 15 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 7 Sayı: 2 |