Bu makale 2018-2022 yıllarında İzmirlilerin mültecileri görme biçimini merkeze aldığımız araştırmanın sonuçlarından üretilmiştir. Mültecilerin yoğun olduğu bölgelerde İzmirlilerle yapılan derinlemesine görüşmeler ve ilgili literatür taraması sonucunda mülteci olmak ya da olmamak hem hukuki boyutu hem de yerel halkın bakış açısı üzerinden tartışılmaktadır. Araştırmanın ana sorusunu yoğun bir Suriyeli göçünü karşılayan Türkiye’de geçen bunca zamana rağmen bu insanların geçici koruma kimliğine hapsedilerek neden mülteci olamadıkları ve özelde İzmirlilerin bakış açısında mülteci olmanın içerdiği zorluklar ve açmazlar oluşturmaktadır. Bu bağlamda konunun hukuksal arka planı verilmekte, ardından İzmirlilerin zihinlerinde tasarladıkları mülteci olma halinin neleri içerdiği ve bir bakıma kimleri dışarıda bıraktığı irdelenmektedir.
Araştırma, mülteci ol(ama)ma başlığıyla değerlendirilse de aslında perdenin arkasında temel insan haklarına sahip bir insan ol(ama)ma halinden söz edilmekte ve bu halin önce nasıl hukuki sınırlara takıldığını sonrasında ise gündelik hayatta İzmirlilerin görme biçimlerinin de bu durumu nasıl pekiştirdiğini tartışmaya açmaktadır.
This article is based on the results of a research conducted between 2018 and 2022, focusing on how the people of Izmir perceive refugees. Through the results of in-depth interviews with Izmir residents in areas where refugees are concentrated, as well as a review of relevant literature, being or not being a refugee is discussed via both the legal dimension and the perspectives of the local population. The main question of the research addresses why, despite the considerable time that has passed since the influx of Syrian refugees into Turkey, these individuals are confined to temporary protection status rather than being recognized as refugees, and specifically the challenges and dilemmas associated with being seen as a refugee from the viewpoint of Izmir residents. In this context, the legal background of the issue is provided, followed by a scrutinization of who can be included or excluded based on the idea of being a refugee in the minds of Izmir residents.
While the research is framed under the title of "Being (Un)able to Become a Refugee" it actually mentions the state of being (un)able to have fundamental human rights and opens the debate of how this state, first caught up in legal boundaries, and then how this situation is being reinforced by the way Izmir residents perceive them in the daily lives of people.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyasi Coğrafya, Beşeri Coğrafya (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 13 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 1 |
Nişantaşı Üniversitesi kurumsal yayınıdır.