Amaç: Bu çalışmada, serviks kanseri taramasında smear, kolposkopi ve LEEP/konizasyon aşamalarından geçen hastaların patoloji sonuçlarını değerlendirilerek birbirleri arasındaki uyumluluk derecesini incelemek ve tedavi sonuçlarını değerlendirebilmek amaçlandı.
Materyal ve Metot: Ocak 2010 - Aralık 2017 tarihleri arasında Namık Kemal Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğine başvuran LEEP işlemi uygulanmış 145 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastaların LEEP, kolposkopik biyopsi ve smear patoloji sonuçları arasındaki uyumluluk dereceleri retrospektif olarak incelendi. İstatistiksel analizler için İstatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 (Kaysville, Utah, USA) programı kullanıldı.
Bulgular: HPV DNA sonucu pozitif olup LEEP ve kolposkopi yapılan hastaların patoloji sonuçları incelendiğinde %62.9’unda CIN 2+3 saptanmakla birlikte, bu oran oldukça anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. LEEP ve kolposkopi işlemi yapılan olguların histopatolojik sonuçları karşılaştırıldığında kolposkopi sonucu CIN 1 olan olguların %14.5’inde, CIN 2 olan olguların %35.2’sinde LEEP sonrasında da aynı histopatolojik sonuç ile karşılaşılmıştır. Dikkat çekici olarak kolposkopi sonrası lezyon saptanmayan olguların %2.8’inde CIN 1, %2.1’inde CIN 2+3 saptanıp, 1 olguda da invaziv karsinomla karşılaşılmıştır.
Sonuç: Eksizyon tedavisi için uygun hastaların belirlenmesinde smear, kolposkopi ve LEEP birbirlerini bütünleyici olarak kullanılmalıdır. Bu yöntemlerin histopatolojik sonuçlarının klinik olarak korelasyonu önemlidir.Premalign lezyonların tespit edilmesinde kolposkopi eşliğinde yapılan biyopsinin güvenilir olduğu düşünülebilir. Ancak kesin tanı ve tedavi için servikal konizasyon yöntemi halen altın standart olarak kabul edilip hastalara bu yönde bilgi verilmesi uygun bir yönetim şekli olmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 3 |