Gazeteciliğin en zor ve uzmanlık isteyen alanı olarak görülen savaş muhabirliği, ilk ortaya çıktığı Kırım Savaşı’ndan (1853-1856) bugüne siyaset, iş dünyası, ordu ve bürokrasi alanlarında olduğu gibi hep erkek egemenliğinde oldu. Savaşı yapanlar da erkekti, yazan ve anlatan da. Oysa Birinci Dünya Savaşı’ndan Kore Savaşı’na, Vietnam Savaş’ından Körfez Savaşı’na, Afganistan ve Irak Savaş’ından şu an devam eden Suriye iç savaşına kadar birçok savaş ve çatışma alanında kadın muhabirler de vardı. Onlar da erkek meslektaşları gibi dünyanın en tehlikeli bölgelerinde mesleklerini icra ederken silah ve bombaların hedefindeydi, ABD’li Marie Colvin gibi (Suriye-2012) bu uğurda canını veren de oldu. Erkek mesleği olarak görülen bu zorlu alanda çok az sayıda kadın muhabir sesini duyurabildi, başarı hikâyesini yazabildi. Bu çalışmada, medyada toplumsal cinsiyet bağlamında kadının yeri, savaş muhabirliğinin tarihsel dönüşümü ve kadın savaş muhabirlerinin hikâyeleri incelenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Halkla İlişkiler |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 2 |