Narrative is one of humanity's oldest means of communication. Throughout history, people have used narrative to share their experiences, knowledge and expectations. Narratives in genres such as fairy tales, legends, epics, novels and stories have reflected the identities, values and histories of societies and cultures. The advent of cinema has enabled narrative to function through visual and auditory codes. In this way, cinema not only continues the narrative tradition, but also enhances the impact and power of film through visual and auditory codes. Strong character development, a well-structured story and visual language allow the audience to connect with the narrative, to think and be affected, while also encouraging social and cultural interaction. Semiotics is a methodology that specifically examines how society, culture and language come together as a meaningful whole. This approach is often preferred to reveal the deeper structures in the narrative structure of a film. In other words, semiotics is a research methodology that analyses the relationships between the symbols, signs and meanings in a work in order to understand the significance of these elements in a social, cultural and linguistic context. In this way, it is possible to analyse the deeper meanings that lie beyond the visual and verbal elements in a film and to understand how the work functions within its social context. In this study, the film "The Island" (2005), directed by Michael Bay, was subjected to a semiotic narrative analysis using Greimas' agentic sampler. This analysis reveals the basic elements of the film's narrative structure and the deeper meanings underlying the characters' actions.
Algirdas Julien Greimas narrative analysis semiotic analysis actant analysis model
Anlatı, insanlığın en eski iletişim kurma araçlarından biridir. Tarih boyunca insanlar, birbirlerine deneyimlerini, bilgilerini ve beklentilerini anlatı aracılığıyla aktarmıştır. Masallar, efsaneler, destanlar, romanlar, öyküler gibi türlerde ortaya çıkan anlatılar, toplumların ve kültürlerin kimliklerinin, değerlerinin ve geçmişlerinin bir yansıması olmuştur. Sinemanın ortaya çıkması anlatının görsel ve işitsel kodlarla işlemesini sağlamıştır. Sinema bu yönüyle hem anlatı geleneğini devam ettirmekte hem de görsel ve işitsel kodlar ile filmin etkileyiciliğini ve gücünü artırmaktadır. Güçlü bir karakter gelişimi, iyi yapılandırılmış bir hikâye ve görsel dil, izleyicinin anlatıyla bağ kurmasını, düşünmesini ve etkilenmesini sağlarken, bunun yanında toplumsal ve kültürel etkileşimi de teşvik etmektedir. Göstergebilim, özellikle toplum, kültür ve dilin anlamlı bir bütün olarak nasıl bir araya geldiğini incelediği bir metodolojidir. Bu yaklaşım, bir filmin anlatı yapısındaki derinlikli yapıları ortaya çıkarmak amacıyla sıkça tercih edilmektedir. Göstergebilim, bir eserin içerdiği semboller, işaretler ve anlamlar arasındaki ilişkileri analiz ederek, bu unsurların toplumsal, kültürel ve dilbilgisel bağlamdaki önemini anlamaya yönelik bir araştırma yöntemidir. Bu sayede, bir filmdeki görsel ve sözel unsurların ötesinde yatan derin anlamların çözümlenmesi ve eserin toplumsal bağlam içinde nasıl işlediğinin anlaşılması mümkün kılmaktadır. Bu çalışmada Michael Bay’in yönettiği “Ada” (The Island, 2005) filmi Greimas’ın eyleyensel örnekçesi kullanılarak göstergebilim ile anlatı çözümlemesine tabii tutulmuştur. Bu çözümleme ile filmin anlatı yapısındaki temel öğeler ve karakterlerin eylemlerinin altındaki derin anlamlar ortaya çıkarılmıştır.
Algirdas Julien Greimas anlatı çözümlemesi göstergebilimsel analiz eyleyensel örnekçe gösterge.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 29 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 12 |
.