İlk Osmanlılar için Gelibolu Yarımadası’nın fethi, Rumeli’ye geçiş ve yerleşme sürecinin en önemli basamağını oluşturmaktadır. Erken dönem Osmanlı kroniklerin- de bu süreç, mistik anlatılarla ve birbirleriyle çelişen olay örgüleriyle aktarılmaktadır. Bu durum, konu üzerinde çalışan araştırmacıların çalışmalarına da yansımış olup, bu çalışmalarda sağlıklı bir fetih süreci takip edilememektedir. Özellikle bölgenin fethine giden yolda ele geçirilen “Cinbi” ile birlikte Gelibolu Yarımadası’ndaki birçok kale ve mevkinin yerinin tespit edilememesi veya yanlış tespiti, fetih güzergâhı bağlamında araştırmacıları hatalı yorumlamalara sevk etmektedir. Bu araştırma, ilk Osmanlıların Gelibolu Yarımadası’nı fethi sürecinde nasıl bir güzergâh takip ettiklerini tespit etme- yi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda fetih güzergâhı, kroniklerde yer alan to- ponomik-topografik (yer adları) kanıtların Tahrir Defterleri verileriyle desteklenerek, saha araştırması sonuçları ile karşılaştırılması neticesinde belirlenmeye çalışılmıştır. Öncelikle Rumeli fetihlerinin 1352’de değil de 1-2 Mart 1354 tarihinde gerçekleşen depremin ardından başlamış olabileceği görüşü kuvvetle vurgulanmıştır. Ayrıca başta “Cinbi” olmak üzere yarımadada ele geçirilen kale ve mevkilerin yerleri, bilhassa böl- genin fethindeki rolleri ön plana çıkarılmıştır. Bu noktada kroniklerin aslında karışık bir anlatım sunmadığı hatta birbirini tamamladığı tespit edilmiş, buna dayanarak ilk Osmanlıların Gelibolu Yarımadası’nın iki noktasından çıkartma yaptıkları ve Geli- bolu şehrini kuşatma altına aldıkları anlaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Kurumları ve Medeniyeti (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 61 Sayı: 61 |