Bu çalışma, Sultan III. Ahmed’in hatt-ı hümâyunları, yani kendi el yazılarıyla verdiği emirleri veya yaptığı değerlendirmeleri içeren belgeler, ben-anlatısı yazın türü kapsamında değerlendirilebilir mi sorusuna cevap arar. Bu amaçla öncelikle ben-anlatısı kavramının ortaya çıktığı tarihsel süreci ve kavramın kapsamı üzerine gerek Avrupa tarihçiliği gerekse Osmanlı tarihçiliğinde süregiden tartışmalara ilişkin genel bir çerçeve çizmeyi hedefler. Osmanlı merkez bürokrasinin en önemli yazılı iletişim araçlarından olan hatt-ı hümâyunları, biçim, işlev ve içerik açısından değerlendirir. Amaç, motivasyon, tarihsel bağlam ve muhataplar gibi parametreler noktasında bu belgelerin ben-anlatısının temel dinamiklerini taşıyıp taşımadığını saptamayı kendine mesele edinir. Tarihsel malzeme olarak hatt-ı hümâyunların, ben-anlatısı perspektifinden kaynak değerine odaklanır. Padişahın ben’ine ve ‘kendilik’ inşa sürecine dair eşsiz ipuçları içeren bu belgelerin, padişahın çok yönlü ve kişi eksenli biyografisinin inşasındaki kritik misyonuna değinir. Bilhassa son zamanlarda ivme kazanan ‘tarihi insanlı yazma’ trendiyle birlikte padişahların ‘insan’ merkezli hayat hikâyelerini oluşturmada bu belgelerin yegâneliğini ortaya koyar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Düşünce Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 64 Sayı: 64 |