Kelâm ekolleri genel olarak mûcize meselesini, mûcizenin tanımı, şartları, gerçekleşme biçimleri ve nübüvvete delil oluşturmadaki konumu bakımından incelemeye tabi tutarlar. Biz bu çalışmada kelâm ekollerinin mûcize konusuna yaklaşımlarını kısaca ele alarak aktardık. İbn Hazm’ın da bu konudaki görüşünü ve kabul ettiği şartları ortaya koyduk.
Mûcize konusu kelâmî ekollerin karakteristik farklılıklarının çok etki etmediği bir konudur ve genelde ortak kabuller daha fazladır. İbn Hazm da bu konuda genel yaklaşımlarla uyum içindedir. Ancak mûcizenin tanımı ve nübüvvete delil oluşu bakımından kelâmcıların geneliyle aynı ifadeler kullansa da ‘mûcizenin nübüvvete delil oluşu’ konusunda bazı farklı yaklaşımları da olmuştur. Bu konuya getirmiş olduğu bakış açısını incelediğimizde İbn Hazm’ın; Kur’an dışındaki mûcizelerde tehaddînin şart koşulmasını doğru bulmadığını ispat etmeye çalıştığı görülmektedir. Bununla birlikte O, Kur’an’ın belâgat yönünden mûcize olup olmaması hakkındaki görüşlerinde İslam ulemasının genelinden farklı bir yol takip etmiştir.
O, Allah’ın kelâmında belâgat açısından Arap belâgatı ile bir ortaklığının olamayacağını düşünür. Bunun yanında o, mûcizenin delil oluşuna verdiği önemden ötürü mûcizeye benzer yönleri bulunmakla birlikte mûcize kategorisine girmeyen gerek keramet gibi dini gerek din dışı sayılan sihir ve büyü gibi bazı olağan üstü haletleri de reddetme yoluna gitmiştir.
Derginin çıkarılmasında emeğe geçen tüm değerli akademisyenlere teşekkür ederim
Theological schools generally examine the issue of miracle in terms of the definition of the miracle, its conditions, its realization forms and its position in creating evidence for prophethood. In this study, we briefly discussed the approaches of the Kalam schools to the subject of miracles. We put forward the opinion of Ibn Hazm on this issue and the conditions he accepted.
The subject of miracle is a issue that the characteristic differences of theological (Kalam) schools do not affect much, and there is generally more common acceptance. Ibn Hazm is also in harmony with the general approaches on this issue. However, although he used the same expressions as the majority of theologians in terms of the definition of miracle and being evidence for prophethood, there are also some different approaches to "miracle being evidence for prophethood". When we examine the perspective he brought to this subject, it is seen that he tries to prove that he does not find it correct to stipulate the condition of al-tahaddi (The challenge of the Quran) in miracles other than the Qur'an. However, he followed a different way from the General Islamic scholars in his views on whether the Qur'an is a miracle in terms of rhetoric or not.
He thinks that in terms of eloquence in Allah's word, he cannot have a partnership with Arab eloquence. In addition, due to the importance he attaches to miracles as evidence, he also tried to reject some extraordinary states such as Karamat (disambiguation) in religion, which does not fall under the category of miracle although it has similar aspects to a miracle. He also rejects magic and sorcery, which are considered non-religious.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 26 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nde yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası