Anadolu’da 1243 Kösedağ Savaşı yenilgisiyle başlayan Moğol hâkimiyeti, 1256’dan sonra yerini İlhanlılara bırakmıştır. Anadolu’da İlhanlı Devleti’nin siyasi egemenliği yaklaşık seksen yıl sürmüş ancak bu dönemde siyasi, ekonomik istikrar bir türlü sağlanamamıştır. İlhanlı Devleti’nin Anadolu için genel politikası vergi toplamak üzerine kurulu olup, bu nedenle çeşitli dönemlerde komutan ve devlet adamları görevlendirilmiştir. Ancak Anadolu halkı vergiler yüzünden sıkıntı yaşamış bu durum isyanlara neden olmuştur. Bu karmaşık siyasi duruma rağmen imar faaliyetleri hız kesmeden devam ettirilmiştir. Bir devletin hâkimiyetinin en belirgin nişanesi yaptırdığı mimari yapılardır. Ancak İlhanlılar İran’da görülen imar faaliyetlerini Anadolu’ya taşımamışlardır. Özellikle İlhanlı hükümdarları Anadolu’da günümüze ulaşabilen herhangi bir yapının banisi olmamıştır. Anadolu’da İlhanlı’nın atadığı valiler gittikleri şehirlerde mimari etkinliklerde bulunmuştur. Sultanların bu tutumu Anadolu için kalıcı olmak gibi bir düşüncelerinin olmadığına işaret etmektedir. Bu çalışma, İlhanlı Hanedanlığının Anadolu’daki izlerini kitabeler, kaynaklar ve mimari veriler üzerinden değerlendirirken, Anadolu Türk Mimari etkinliği açısından farklı bir dönemine ışık tutmayı hedeflemektedir. Kaotik olarak nitelendirilebilecek bu dönem İlhanlı’nın 1335’te son bulmasıyla daha da karmaşık hale gelmiş, Anadolu’nun çeşitli yerlerine İlhanlılar tarafından atanan valiler bağımsız beylikler kurmuşlardır. Bu beylikler İlhanlı’dan farklı olarak imar faaliyetlerine hız vermiş ve Anadolu’da kalıcı olduklarını bu şekilde kanıtlamak istemiş olmalıdırlar. Diğer taraftan Anadolu’da İlhanlı izlerini taşıyan yapılar İran’da aynı dönemde İlhanlı sultanları tarafından yaptırılan yapılarla karşılaştırılıp dönem sanatçı göçü üzerine değerlendirmelerde bulunulmaktadır.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Merkezi
SYD-2022-9872
Mongol rule in Anatolia, which started with the defeat in the Kosedag War of 1243, was replaced by the Ilkhanids after 1256. The political sovereignty of the Ilkhanid Empire in Anatolia lasted for nearly a century, but political and economic stability could not be achieved in this period. The general policy of the Ilkhanid State for Anatolia was based on collecting taxes, and for this reason, commanders and statesmen were assigned in various periods. However, the people of Anatolia suffered from taxation and this situation led to rebellions. The most obvious sign of a state's sovereignty its architectural structure. However, the Ilkhanids did not carry out the construction activities seen in Iran to Anatolia. Especially the Ilkhanid sultans were not the founders of almost any building in Anatolia. Governors appointed by the Ilkhanids in Anatolia carried out architectural activities in the cities they visited. This attitude of sultans indicates that they had no intention of becoming permanent in Anatolia. This study aims to shed light on a different period in the history of Anatolian Turkish Architecture while, evaluating the traces of the Ilkhanid Dynasty in Anatolia through inscriptions, sources and architectural data. This period, which can be characterized as chaotic, became even more complicated with the end of the Ilkhanid Dynasty in 1335, and the governors appointed by the Ilkhanids in various parts of Anatolia established independent principalities. Unlike the Ilkhanids, these principalities must have accelerated their construction activities and wanted to prove that they were permanent in Anatolia. In addition, the buildings bearing traces of the Ilkhanids in Anatolia are compared with the buildings built by the Ilkhanid sultans in Iran in the same period and evaluations are made on the period of artist migration.
Ilkhanids 14th Century Anatolian Architecture Patron Inscription Artist.
SYD-2022-9872
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat Tarihi, Türk İslam Sanatları (Diğer), Ortaçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | SYD-2022-9872 |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 3 Şubat 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nde yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası