The pre-Islamic period was a flourishing era in terms of literature and poetry. During this period, poetry competitions were held at various locations and on different occasions. Poets would compete each other through poetry, attacking the other side while praising their tribe and society. Poets and poetry were integral to social life in the pre-Islamic period. Poets could direct social life with the poems they wrote. People were careful not to use their language negatively. During the period of Jahiliyya, poets were regarded as as mystical figures and believed to possess supernatural abilities. The Prophet was born in an environment where literature and poetry were alive. He grew up in this environment. When he was appointed as a prophet by Allah and began conveying the Quran, some people compared it verses to poetry. However, some of them who are experts in poetry stated that the verses were not the words of a poet. In addition to physical attacks, they made various accusations against him and Muslims through their poems. As the attacks and pressures on the Prophet intensified, Muslims were forced to migrate to Medina.The polytheists did not leave him alone and continued to harass him. Just as the Prophet fought them in the fields, he also continued to fight through poetry. He responded to their attacks and harassment through poetry with the poems of Muslim poets. He achieved intellectual victories through poetry, which was a powerful medium of that era.He showed that poetry is an effective tool that can be used in all its aspects as long as it does not contradict Islamic values. We tried to explain the answers of Muslim poets when they attacked Islamic values with poetry and how effective poetry is in conveying Islam.
İslam Öncesi Dönem, edebiyat ve şiir açısından son derece zengin bir zaman dilimidir. Bu devirde farklı yer ve zamanlarda şiir müsabakaları yapılırdı. Şairler birbiri ile şiir aracılığıyla mücadele eder, kabile ve toplumlarını överken karşı tarafa hücumda bulunurlardı. Şair ve şiir İslam öncesi dönemde sosyal hayatın önemli bir parçasıydı. Şairler söylemiş oldukları şiirler ile toplumsal hayata yön verebilirlerdi. İnsanlar onların diline menfi manada düşmemeye dikkat ederdi. Cahiliye Dönemi’nde şairlere büyülü kimseler gözüyle bakılır, özel güçlerinin olduğu düşünülürdü. Hz. Peygamber edebiyat ve şiirin canlı olduğu bir muhitte doğdu. O, bu çevrede yetişti. Allah tarafından risaletle görevlendirildiğinde insanlara Kur’ân’ı tebliğe başladığında İnsanlar onun tebliğ ettiği ayetleri şiirle mukayese ettiler. Ancak aralarında şiir hususunda uzman olanların bir kısmı ayetlerin şair sözü olmadığını ifade ettiler. Fiilî saldırı yanında şiirleriyle ona ve Müslümanlara değişik ithamlarda bulundular. Hz. Peygamber’e saldırı ve baskılar artınca Müslümanlar Medine’ye gitmek zorunda kaldılar. Müşrikler burada da onu rahat bırakmayıp tacize devam ettiler. Hz. Peygamber onlarla meydanlarda savaştığı gibi aynı zamanda şiir yoluyla mücadeleye devam etti. Onların şiirle yaptığı saldırı ve tacizlere Müslüman şairlerin şiirleri ile karşılık verdi. O, savaş meydanlarında elde ettiği başarıları o dönemin etkili aracı olan şiiri kullanarak entelektüel alanda da kazandı. O, şiirin İslamî değerlere aykırı olmadığı müddetçe tüm yönleri ile istifade edilebilecek tesirli bir araç olduğunu gösterdi. Makalemizde bazı örneklerle Hz. Peygamber’in şiirler üzerinden gayrimüslimlerle yapmış olduğu mücadeleyi ele aldık. Onların şiirle İslamî değerlere saldırdığında Müslüman şairlerin cevaplarını ve şiirin İslam'ı tebliğde ne kadar etkili olduğunu anlatmaya çalıştık.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | İslam Tarihi ve Medeniyeti |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 20 Nisan 2024 |
| Kabul Tarihi | 17 Şubat 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 2 |
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nde yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası