This study explores the inclination in Western Medieval art to depict the Child Christ with adult attributes rather than in an infantile form. This shift finds its roots in the complex theological understanding of Jesus' dual nature, combining both the divine and human aspects. The portrayal conveys this idea through the depiction of the Child Christ with mature characteristics. The Homunculus metaphor provides artists with a means to emphasize the interaction between the human and the divine. It stems from philosophical and theological perspectives on when the soul enters the fetus, asserting that Jesus was born with a fully developed physique. Furthermore, in the 13th-century theological framework, Jesus' body is positioned within the domain of sacrificial offerings, appearing akin to an adult-like child. The intrinsic link between speech and the embodiment of the Logos makes it implausible to perceive him as an infant, devoid of speech and consequently, rationality. Another aspect of depicting the Child Christ with an adult body lies in the medieval social structure, where infancy is associated with fragility, maladies, and mortality. The representation transforms in line with the sociological, theological, and aesthetic perceptions of children in the 14th century. Consequently, elements of maturity in depictions of the Child Christ within the framework of Sacred Childhood are excluded.
Bu çalışma, Orta Çağ Batı sanatında Çocuk İsa temsillerinde çocuk formu yerine yetişkin bedeninin tercih edilmesinin kavramsal temellerini ve biçimsel gelişim sürecini ele almaktadır. Geleneksel çocuk imgesinden olgunlaşmış bir figüre doğru yaşanan bu geçişin teolojik temeli, İsa'nın İlahi ve insanî birleşimi üzerine kurulu olan ikili doğasının karmaşık anlayışında yatar. Bu doğa, Çocuk İsa'nın olgun özelliklerle tasvir edilmesi yoluyla görselleştirilir. Görsel bir metafor olarak Homunculus (Küçük Yetişkin İnsan) modelini işaret eden bu tasarımın temeli öncelikle ruhun cenine ne zaman nüfuz ettiği hakkındaki felsefi ve teolojik görüşlerle şekillenir. Bu bağlamda, mükemmel ruhun yalnızca mükemmelliğe yaklaşmış bir bedende bulunabileceği savı şekillenir ve böylece İsa’nın tamamlanmış bir bedenle doğduğu fikri ortaya çıkar. Bunun yanında, Logos/Söz'ün bedenlenmiş hali olan İsa'nın konuşma eylemi ile olan organik bağı, onu infant yani konuşma yetisi olmayan dolayısıyla rasyonel olmayan bir insan olarak ele alınmasını imkânsız kılar. Doğum ve Eucharist gizemlerinin 13. yüzyıl teolojisi içinde bir arada ele alındığı benzer bir perspektif, İsa'nın bedenini yetişkin görünümlü bir çocuk olarak kurbanlık sınıfına yerleştirir. Çocuk İsa'nın yetişkin bedeni ile tasvir edilmesinin diğer bir temeli ise Orta Çağ sosyal yapısının içinde, infant kavramının zayıflık, hastalık ve ölümle ilişkilendirilmesidir. Temsil, 14.yüzyıl’ın sosyolojik, teolojik ve estetik çocuk algısı ile değişime uğrar. Böylece, Kutsal Çocukluk kavramı dahilinde Çocuk İsa’nın betimlerindeki yetişkin öğeler dışlanır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat Tarihi, Ortaçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nde yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası