Karadeniz’in Kuzeyinde bulunan Kırım yarımadası stratejik konuma ve elverişli iklime sahip olmasından dolayı her dönemde önemini korumuştur. Türkler de bu topraklara ilk defa Hunlar döneminde gelmişlerdir. Bu süreçten sonra Kırım, Türklerin yaşadığı bir bölge olmaya başlamıştır. Farklı zaman dilimlerinde, bölgede devletleşme sürecine giren Kırım Tatarları, özellikle Rusya tarafından engellenmeye çalışılmıştır. I. Petro zamanından itibaren Rus yetkililer Kırım’ı sıcak denizlere inmek için bir üs olarak görmeye başlamışlardır. Bu amacı gerçekleştirmek isteyen Rusya, Kırım’ı işgal ederek Karadeniz’de askeri donanmaya sahip olmuştur. Gerek Çarlık Rusya gerekse Sovyet Rusya döneminde Kırım Tatarları her türlü baskıya maruz kalmışlardır. Hatta İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanlarla işbirliği yaptıkları suçlamasıyla Rusya tarafından topluca Sibirya ve Türkistan’a sürgün edilmişlerdir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Ukrayna’nın sınırları içinde kalan Kırım, Rusya’nın güdümünden kurtulamayarak XXI. yüzyıl başlarında yeniden Rus tazyikine maruz kalmıştır. Rusya, Ukrayna ile yaptığı anlaşmaları ve bu ülkeye verdiği borçları bahane ederek Kırım’a yerleşmiştir. Büyük güç dengeleri arasında ezilip horlanan Kırım Türklerinin tek savunucusu ise Türkiye olmuştur. Yapılan bu çalışmayla Kırım Türklerinin Tarihsel Serüveni ve Kırım Yarımadası’nın önemi hatıralar, resmi yazışmalar ve telif eserlerden yararlanılarak aydınlatılmaya çalışılmıştır.
Bilimsel çalışmalara sunduğunuz katkıdan dolayı teşekkür eder saygılar sunarım.
The Crimean Peninsula, located on the northern coast of the Black Sea, has maintained its importance due to its strategic location and favorable climate. The Turks stepped on these lands during the Hun period for the first time. Crimea became an area where Turks lived after this period. Crimean Tatars who entered in the process of becoming a state in the region in different periods, were tried to be prevented, especially by Russia. The Russian authorities began to see Crimea as a base for reaching warm water since Peter I. Desiring to achieve this purpose, Russia invaded Crimea and acquired a military navy in the Black Sea. The Crimean Tatars were exposed to all kinds of oppression both during the period of Tsarist Russia and Soviet Russia. In fact, they were exiled to Siberia and Turkestan en masse by Russia on the allegation of collaborating with the Germans after the Second World War. Crimea was within the borders of Ukraine after the collapse of the Soviet Union. However, they could not escape Russia and were again exposed to Russian pressure at the beginning of the 21st century. Russia settled in Crimea on the excuse that they made agreements with Ukraine and the loans they made. The only defender of the Crimean Tatars, who suffered and were despised between the great power balances, was Türkiye. The current study attempted to clarify the historical adventure of the Crimean Tatars and the significance of the Crimean Peninsula by drawing on memories, official correspondence and copyrighted works.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALE |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mart 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 1 |
Bilginin ışığında aydınlanmak dileğiyle....
ODÜSOBİAD