Reaction through art, observed among the 20th century artistic movements, can result in artistic works in which animals are made the object of violence. The objections caused by these works sometimes make people question what art is and its value, and sometimes result in legal interventions. It is the forms of expression in contemporary art where idea gets ahead of physical production. In such an atmosphere, 'philosophy of art activities that question what art is' have become almost equivalent to artistic production. However, the controversial works make the concepts of ethics, law or public influence determine what art can or cannot be. In the background of all these developments, advances in the field of biology blurred the boundaries between animals and humans. After such developments, through which the anthropocentric thought system has lost its power, the position of animals in the system will also change. The reappraisal of animals will fundamentally affect the behavior of the human species towards them, undoubtedly. In such a system where the determinants of the concept of ethics are redefined, objectification of animals will not be ethical as before. In this regard, art can no longer be separated from other fields. When the determinant of the boundaries of art is a non-art field, the discussions within the field lose their meaning. This study aims to investigate the limits of contemporary art by examining the reactions to the selected examples of artists whose ways of including animals in their productions are criticized.
Contemporary Art Boundaries of Art Art and Ethics Use of Animals in Art Reactive Art
20. Yüzyıl sanat hareketleri içerisinde yer alan Dadaizm Akımı, öncesinde var olan sanatsal anlayışlara aykırı bir akım olmuştur. Bu akımın en bilindik sanatçılarından olan Marcel Duchamp, hazır nesne kavramını ortaya koymuştur. Bu buluş ile birlikte gündelik hayattaki nesnelerin sanatsal üretimlerde kullanılmalarının yolu açılmıştır. Hazır nesne kullanımının kazandırdığı üretim olanaklarının ardından, sıradan nesnelerin yanında, insan bedeni ve canlı-cansız hayvanların da sanat eseri olarak sunulabilmelerinin yolu açılmıştır. Bu süreçte, Modernizmin değerlerine karşı olan bir çok sanatçı, sanatsal ifade biçimlerine katkı sağlayan bu yeni imkanları kullanmışlar ve tepkilerini ortaya koyabilecekleri çalışmalar için farklı yollar denemişlerdir. Özellikle 1960’lı yıllarda yaygınlaşan beden sanatı ve perfomans sanatı gibi örneklerin arasında, şiddetin sanatçıların kendi bedenlerine yöneldiği çalışmalara sıkça rastlanmaktadır. Bu örneklere ek olarak, sanat eseri aracılığıyla tepki verme davranışı, sanat alanına dahil edilen hayvanların şiddetin hedefi haline getirildiği çalışmalar ile de sonuçlanabilmektedir. Performans ya da yerleştirme sanatı yöntemleriyle sergilenen bu eserlerde, izleyicilerin dikkatlerini şaşkınlık yaratarak, dünyadaki var olan olumsuzluklara çekme ve onlarda bir farkındalık yaratma gerekçe gösterilerek, hayvanlar alışılmadık uygulamalara maruz kalabilmektedirler. Çoğunlukla, hayvanların ölümüyle ya da ölmesine sebep olan bu çalışmalar, en iyi ihtimalle onların nesneleştirmesi ile sona ermektedir. Bu tarz sanatsal çalışmalar, yaygın bir biçimde, hayvanseverler ve duyarlı kişiler tarafından protestolara sebep olabilmektedirler. Bu eleştirel karşı çıkışlar, bazen sanatın ne olduğunu ve değerini sorgularken, bazen de para cezaları ya da sergilerin iptal edilmesi gibi hukuksal müdahaleler ile sonuçlanabilmektedir. Diğer taraftan bu protestolar ve çağdaş sanatın ifade biçimleri, ilginç bir paralellikte ilerlerler. Özellikle düşüncenin nesnel üretimin önüne geçtiği, 1960 sonrası sanat alanında, ‘sanat’ın ne olduğunu sorgulayan sanat felsefesi etkinlikleri’, ile sanatsal üretim neredeyse eş değer hale gelmiştir. Bu bakış açısıyla değerlendirildiğinde, hayvanseverlerin protestoları da, bir boyutuyla bu sorgulamalara katkı sağlamış görünmektedir. Böyle bir tartışma zemininde, hayvanların öldürüldüğü ya da rahatsız edici şekilde kullanıldığı çalışmalar, sanat alanının dışından gelen etik, hukuk ya da kamuoyu etkisi gibi kavramları, sanatsal özgürlüğün sınırlarını belirler duruma getirmektedir. Bütün bu tartışmalar sürerken geri planda, teknolojinin hızlı gelişimi ile birlikte biyoloji alanındaki ilerlemeler de, hayvanlar ve insanlar arasındaki sınırları giderek belirsizleştirmektedir. İnsanın teknolojiyle her geçen gün daha fazla bütünleştiği günümüzde artık eski tanımlamalar anlamını yitirecektir. Böyle yeni düşüncelerin kabul görmesi ile birlikte, ayrımcılık karşıtı kimlik politikalarının kullandığı savunma yöntemleri, hayvan hakları için de kullanılabilmektedir. Antroposantrik (İnsanmerkezci) düşünce sisteminin gücünü yitirdiği bu gelişmelerden sonra ise hayvanların sistem içindeki konumları da değişecektir. Hayvanların değerinin tekrar ele alınması kuşkusuz, insan türünün onlara karşı davranışlarını temelden değiştirecektir. Etik kavramının belirleyicilerinin tekrar kararlaştırıldığı bunun gibi bir toplumsal sistemde, hayvanların metalaştırılmaları artık doğru kabul edilmeyecektir. Ulaşılan bu noktada, sanat alanı da istisna olamayacaktır. Bir hayvana yapılan davranış eğer yanlış kabul edilecekse, bu hareketin sanatsal üretim dahilinde yapılması bu hatayı düzeltemeyecektir. Bütün bu tartışmalarda bahsi geçtiği üzere, sanatın bu şekilde kullanılması, onun kendi içerisindeki bağımsız ve ayrıcalıklı konumunu sarsacaktır. Sanatın sınırlarının belirleyicisi, sanat dışı alan olduğunda ise alanın içerisinden gelen tartışmalar anlamını yitirmektedir. Bu metin ile birlikte, çağdaş sanatçılar arasında hayvanları üretimlerine dahil ediş biçimleri eleştirilen sanatçılardan örnekler ele alınarak, bu sanatçılara ve eserlerine verilen tepkiler ve bu tepkilerin etkileri üzerinden, çağdaş sanatın sınırlarının araştırılması amaçlanmaktadır.
Çağdaş Sanat Sanatın Sınırları Sanat ve Etik Sanatta Hayvan Kullanımı Tepki Çeken Sanat
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Güzel Sanatlar |
Bölüm | İNCELEME MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 14 Sayı: 1 |
Bilginin ışığında aydınlanmak dileğiyle....
ODÜSOBİAD