This study examines the works written in different languages with different characters and problems in terms of thought and theme. The study also comments on the common points determined as the result of the analysis. Thus, the effect of the newspapers in the realization of justice phenomenon in the film ''The Guilty'' the scenario of which was written by Erdoğan Tümaş and in the novels ''The Truth'' (1902) by Emile Zola and ''The Discredited Honour of Katharine Blum'' written by Heinrich Böll in 1974, has been researched. The newspapers in question are the tabloid newspapers and their representatives. The fate of the victims has been determined through coincidences and prejudiced newspapers. Due to the power the newspapers have on justice, the heroes have been found guilty although they are innocent. These three works have emphasized on the abuse of the power of press. As seen in this comparison, the ''thematic'' and ''stylistic'' relations based on similar formation conditions and interactions established in these three works of art belonging to different cultural backgrounds have shown that similar social developments have caused the growth of similar life forms.
Justice Phenomenon The Power of Newspaper Prejudice False Story
Bu araştırmada, farklı dilde yazılmış ve aralarında benzer karakter ve sorunsala sahip olan yapıtlar yazarların ve dönemsel gelişmelerin ışığında düşünce ve konu yönünden incelenerek, aralarındaki ortak noktalar tespit edilmiş ve bunların üzerine yorum getirilmiştir. Amaç kapsamına uygun olarak Heinrich Böll’ün 1974 yılında yazdığı 'Katharina Blum' un Çiğnen Onuru' (Die verlorene Ehre von Katherina Blum) adlı romanıyla Emile Zola’ nın 'Gerçek' adlı romanı (1902) ve senaryosunu Erdoğan Tümaş’ın yazdığı 'Suçlu' (1989) adlı film arasında 'adalet olgusunu gerçekleşmesinde gazetelerin (basının) etkisi' konusu karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Anlatım dokuları içinde söz konusu edilen gazeteler bulvar gazeteleri ve onların temsilcileridir. Kurbanların yazgısını tesadüfler ve önyargılı yayın yapan gazeteler belirlemiştir. Gazetelerin adalet üzerindeki gücü nedeniyle kahramanlar suçsuz iken suçlu olmuşlardır. Her üç yapıtta, basın gücünün yanlış kullanımına bir ikaz görevini yerine getirmiştir. Karşılaştırmanın da ortaya koyduğu gibi, değişik kültürlere ait üç yapıt arasında kurulan etkileşim ve benzer oluşum koşullarına dayanan 'tipolojik ' ve 'konusal 'ilişki, diğer farklılıklara karşın benzer toplumsal gelişmelerin birbirine koşut yaşam biçimlerinin doğmasına neden olduğunu göstermiştir. Benzerlikten hareketle güncellik ve evrensel değerlerin paydaşlığının vurgulanması karşılaştırmalı edebiyat kapsamında bu tür araştırmaları daha anlamlı kılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2008 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 9 Sayı: 2 |