Uygulamada iş ilişkisini sona erdiren temel sebeplerden biri olan işverenin fesih hakkı ve işverenin fesih hakkının toplu iş sözleşmesi özerkliğine dayanılarak sınırlandırılabilmesinin sınırının incelenmesi büyük önem taşımaktadır. Sürekli borç niteliğinde olan iş sözleşmesinin fesih yoluyla sona erdirilmesi işçi veya işveren tarafından tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşmasıyla mümkün olmaktadır. İş sözleşmesinin sona ermesine ilişkin ülkemizde uygulanan yasal düzenlemeler genel olarak nispi emredici niteliktedir. Bu özelliği nedeniyle yasal düzenlemerle işçi lehine değişiklikler yapılabilmektedir. İşverenin fesih hakkının sözleşmelerle sınırlandırılması veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin koşulların ağırlaştırılması, feshe ilişkin kuralların nispi emredici nitelik taşıması nedeniyle mümkündür. Uygulamada işverenin fesih hakkının sınırlandırılması daha çok toplu iş sözleşmesiyle olmaktadır. Bu durumun en büyük sebebi ise işveren karşısında güçsüz konumda olan işçilerin bireysel anlamda işveren ile pazarlık gücüne sahip olamaması ve bu konudaki taleplerin ancak toplu iş sözleşmeriyle sağlanabilmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak toplu iş sözleşmesiyle işverenin fesih hakkının sınırlandırılması konusundaki yetki sınırsız değildir. İşverenin fesih hakkına getirilen sınırlamaların; feshi imkansız hale getirmemesi, ölçülülük ilkesine uygun olması, hakkın kötüye kullanımı yasağına ve ayrımcılık yasaklarına aykırı olmaması ve kanunun mutlak emredici hükümlerine aykırılık oluşturmaması gerekmektedir. Sayılan gerekçeler çerçevesinde çalışmamızda işverenin fesih hakkının toplu iş sözleşmesiyle sınırlandırılmasında sınırın ne olacağı konusu İş Hukuku’nun temel ilkeleri ile birlikte incelenmeye çalışılmıştır.
Fesih fesih hakkının sınırlandırılması işveren toplu iş sözleşmesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 27 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 3 |