İnsan hakları sadece insan olmaktan kaynaklı olarak tüm insanların sahip olduğu hakları tanımlar. Dokunulmaz, devredilemez ve bölünemez olarak tanımlanan bu haklar tarihsel, toplumsal ve ekonomik konjonktüre göre günümüze dek gelişerek değişmiştir. Kültürün bir insan hakkı olarak tanınması 2. Kuşak İnsan Haklarıyla gündeme gelmiş ve 3. Kuşak İnsan Haklarıyla kurumsal bir kimliğe kavuşmuştur. Günümüzde kültürün insan haklarıyla ilişkisi çok daha açık bir biçimde tanımlanmaktadır. Hem ulusal hem de uluslararası düzlemde kültürün bir insan hakkı kabulü devletlere kültürel mirasın korunması, yurttaşların kültürel hayata katılımı ve kültürden her türlü istifadesinin mümkün kılınmasını güvence altına alma sorumluluğu yüklemektedir. Çağımızda birçok alanda olduğu gibi gelişen teknolojiler devletin bu sorumluluğunu yerine getirme, bireylerin dijital teknolojiler aracılığı ile kültürel hayata katkı sunma ve istifade etme hakkını kullanmasına aracılık etmektedir. Bu kapsamda Türkiye’de toplumsal kültürün geliştirilmesi ve kültürel mirasın korunmasına ilişkin en yetkili kurum olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumluluklarının gerçekleştirilmesi noktasında çağın gerekliliklerine uygun şekilde yararlandığı dijital teknolojilerin panoramik bir görünümünü ortaya konmaya çalışılmıştır. Özellikle 2000’li yıllardan itibaren bakanlık bünyesinde ve bağlı genel müdürlüklerinde hızlı bir şekilde kültürel mirasın korunması ve toplumsal kültürün geliştirilmesine yönelik dijital tabanlı teknolojilerden imkanlar ölçüsünde faydalanıldığı görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 28 Temmuz 2023 |
Kabul Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |