Bu çalışma, Türkiye’de çoksesli müziğin Osmanlı
Dönemi’nden günümüze kadar geçirmiş olduğu evreleri incelemek amacı ile
yapılmıştır. Çoksesli müzik nerelerde, kimler tarafından, hangi kurumlarda
yapılmakta ve kimler tarafından teşvik edilmiştir gibi sorulara cevap
aranmıştır. Çalışma tarama modeli bir araştırma olup tarihsel yönteme
başvurulmuş ve bunun için literatür taraması yapılmıştır.
Türkiye’de çoksesli müzik, Cumhuriyet’in ilan
edilmesinden önce de varlık göstermiştir. II. Mahmut zamanında kurulan saray
orkestraları, batılılaşma hareketine ayak uydurma anlamında yeniliklere yer
vermiştir. Ancak asıl milat Cumhuriyetin ilanı ile gerçekleşmiş olup, kurumsal
anlamda da kendini göstermiştir. Birçok müzik kurumunun ilk adımı Cumhuriyet’in
ilan edilmesinden sonra atılmıştır. Müzik eğitimi almak üzere yurtdışına gönderilen
sanatçılar, döndüklerinde müzik kurumlarını kurmuşlar ve burada aktif olarak
eğitmenlik yapmışlar, sanatçı ve müzik öğretmenleri yetiştirmişlerdir.
Cumhuriyet’ten hemen sonra Türkiye’ye gelen;
yabancı müzik insanları, sanatçılar, besteciler, batılılaşma sürecinde
ilerleyen Türk müziğine katkıda bulunmuşlardır. Türk müziğinin kendi öz
yapısını terk etmeden, batı formları ile yoğrulması sürecinde önemli rol
oynamışlardır. Çoksesli müziğin batıya yakınlaşma ve evrenselleşme anlamında
bir gereklilik olduğunu savunmanın yanı sıra, kendi öz müziği üzerinde
batılılaşma hareketlerinin nasıl yapılacağı üzerinde durmuşlardır.
Cumhuriyet’ten günümüze, Türkiye’de çoksesli
müzik, politik, ekonomik ve modernleşme süzgeçlerinden geçmiştir. Cumhuriyet’in
ilanı ile birlikte bir milat oluşmuş, bu yeniden oluşumla ülkemiz sanatçıları
yurtdışına eğitime gönderilmişlerdir. Geri döndüklerinde ise Türkiye’de müzik
kurum ve kuruluşlarının oluşumuna, Atatürk’ün destek ve sunduğu imkanlarla ön
ayak olmuşlardır. Kendi milli değerleri içinde çoksesliliği barındırmaya
çalışan bu anlayış, kimilerine göre batıya yaklaşma isteği gibi
değerlendirilirken kimilerine göre ise çağın gereği görüşünü savunma ihtiyacı yaratmıştır. Türkiye’de çoksesli
müziğin gelişmesi bir batı özentisi mi yoksa çağın gereği miydi soruları, zaman
içinde cevaplarını bulmuştur.
Sanat anlamında kurumsallaşma, Cumhuriyetin yenilikçi
adımlarına ayak uydurmuştur. Müzik eğitimi veren kurumlar yaygınlaşmış, kendi
kültürümüzle de harmanlanarak yeniden boyut kazanmıştır. Ülkemizde yaşanan
siyasi hareketler, bazen müzik tercihlerine de etki etmiş, dinleyici, besteci
ve yorumcuların, arz talep çerçevesinde hareket etmelerine olanak sağlamıştır. Modernleşme
sadece teknolojik anlamda bir olgu değil; toplumsal hayat, sanat ve kültür anlamında
da, kendi değerlerini kaybetmeden gelişim sürecine ayak uydurabilmektir.
Mustafa Kemal Atatürk, medeniyete giden yolun,
müzikte ve sanatta yapılacak olan reformlardan da geçtiğini her fırsatta
savunmuştur. Bu görüşten yola çıkarak, kendi müzik değerlerini koruyarak
besteler yapan Türk besteciler, batının müzik anlayış ve değerlerini, ülkemizin
kültürel değer anlayışı ile harmanlamışlardır.
Türkiye’de çoksesli müziğin önemli bestecileri
batı tekniği ile müzik yapmanın, medeni seviyelere ulaşmış toplumların
belirteçleri arasında olduğunu işaret etmişlerdir.
SUMMARY
This study was carried out,
with the aim of examining the stages in which, polyphonic music in Turkey was
spent since the Ottoman period to the present day.
Where the polyphonic music is, by whom, by which institutions, and by whom were
encouraged. The study modeled with
historical method and the literature search was done for it.
Polyphonic music in Turkey has
existed before the Republic was declared. The palace orchestras established during the time of
II. Mahmut included innovations in the sense of keeping up with the
westernization movement. However, the real milestone was realized with
the declaration of the Republic, and it also manifested itself in the
institutional sense. The first step of
many music institutions was taken after the declaration of the Republic. The
artists who were sent abroad to study music has founded the music institutions
after they return back, where they actively trained, educated artists and music
teachers.
Just after the Republic , The Foreign music people, artists, composers, who
came to Turkey contributed to the progressive Turkish music in the
westernization process. They played an important
role in the process of kneading with western forms without leaving their own
structure of Turkish music. In addition to arguing that the polyphonic music is
a necessity in the sense of proximity to the west and universalization, they
also have focused on how to make westernization movements on their own music. From
day of announcing the Republic of Turkey till
today, The polyphonic music has passed from the political, economic and
modernization filters. A milestone was
formed with the declaration of the Republic, and the artists of our country
were sent to education to abroad. When
they returned, they were pioneered with the opportunities that Atatürk
supported and offered for the formation of music institutions and organizations
in Turkey. This understanding, which is
trying to accommodate polyphonicism in its own national values, is considered
as a desire to approach to the West According to some people and it’s
considered as a need of the age has created the need for defense to the others.
Institutionalization in the
sense of art has kept pace with the innovative steps of the Republic.
Institutions that provide music education have become widespread and have been
reshaped by blending with our own culture. Political movements in our country have also
influenced musical preferences sometimes, allowing listeners, composers and
commentators to act in the framework of supply and demand. Modernization is not
only a technological sense; it also means to keep up social life, art and
culture, while the development process without losing its values.
Mustafa
Kemal Atatürk has defended in every occasion that, the way to go to
civilization is the reforms to be done in music and art. By this way, the
Turkish composers has kept their musical values while they are blending the
musical understanding and values of West, with the cultural value of our
country.
Important composers of polyphonic music in
Turkey pointed out that making music with the western technique is among the
indicators of the societies that reached the civilized levels.
Müzik İnsan ve Müzik Osmanlı ve Müzik Cumhuriyet ve Müzik Atatürk ve Müzik Müzik Eğitimi Türkiye'de Çoksesli Müzik. Music People and Music Ottoman and Music Republic and Music Atatürk and Music Music Education Polyphonic Music in Turkey.
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 2 Sayı: 1 |