Orta Anadolu’nun güneydoğusunda bulunan Kapadokya Bölgesi insanlık tarihi boyunca birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Jeologlar tarafından “Volkanik Kapadokya” olarak adlandırılan bu bölge günümüzden 25 milyon yıl önce Hasan Dağ, Erciyes Dağ, Melendiz Dağ, Göllü Dağ, Nenezi Dağ ve Acıgöl çevresinde meydana gelen volkanik patlamalar sonucunda oluşan lav ve tüf birikintilerinin, zaman içerisinde gerçekleşen yoğun yağmurlarla sertleşmesi ve sonrasında meydana gelen sel ve rüzgârların neden olduğu aşındırmalar sonucunda günümüzdeki benzersiz görünümüne ulaşmıştır. 1950’ler öncesine kadar Kapadokya’nın da içinde bulunduğu Orta Anadolu Bölgesi için Tunç Çağlarından öncesine tarihlenebilecek herhangi bir buluntu yerinin varlığına ihtimal verilmemekteydi. Ancak İngiliz James Mellaart’ın bölgede gerçekleştirdiği yüzey araştırmaları ve sonrasında kazı çalışmalarını başlattığı Konya Ovası içerisinde bulunan Çatalhöyük yerleşimi, Orta Anadolu’da Neolitik Çağ’ın varlığı ile ilişkili bakış açılarının değişmesine neden olmuştur. 1960’larda Ian Todd’un bölgede gerçekleştirdiği yüzey araştırmaları özellikle Kapadokya Bölgesi içerisindeki tarih öncesi yerleşimlerin varlığının ortaya konması açısından son derece önemli sonuçlar ortaya koymuştur. 1980’lerin sonlarında Mamasın Barajı suları altında kalma tehlikesi sebebiyle kurtarma kazılarının başladığı Aksaray, Aşıklı Höyük ve ilerleyen yıllarda gerçekleşen Musular kazıları ile Niğde’de bulunan Tepecik Çiftlik, Kömürcü Kaletepe Obsidiyen İşliği ve Köşk Höyük’te gerçekleştirilen çalışmalar Kapadokya Bölgesi’nin Neolitik Çağ’ı hakkındaki bilgilerimizin ana kaynaklarıdır. Aksaray ve Niğde illerinde yapılan araştırmalar ışığında tanımlanan Kapadokya Neolitiği içerisinde, Nevşehir’in rolünün anlaşılması noktasında eldeki veriler yüzey araştırmaları sonuçlarının ötesine geçmemektedir. Ian Todd ve Sevil Gülçur’un gerçekleştirdiği çalışmalar soncunda Acıgöl ve Ürgüp’te bazı obsidiyen kaynakları ve az sayıda tarihöncesi buluntu yeri tespit edilmiştir. 2011 yılında Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi arkeoloji bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Okşan Başoğlu’nun Ürgüp Bölgesinde gerçekleştirdiği yüzey araştırmaları kapsamında Ürgüp ili, Sofular Köyü yakınlarında, Kızılırmak Nehri’nin bir kolu olan Kışlacık Deresi’nin kenarında bulunan Sofular Höyük’ün yüzeyinde yoğun bir biçimde yontmataş ve sürtmetaş buluntular tespit edilmiştir. Miyosen dönemi fosil yatakları üzerinde bulunan Sofular Höyük’te kaçak kazı çukurlarının da varlığı sebebiyle alanda bir arkeolojik kazının gerçekleştirilmesine karar verilmiştir. 2016 yılında Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi arkeoloji bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Okşan Başoğlu ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Fevzi Volkan Güngördü tarafından Sofular Höyük’te kazı çalışmaları başlatılmıştır. 2016-2018 yılları arasından gerçekleştirilen kazı çalışmaları sonucunda Sofular Höyük’te Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem’e tarihlendirilen farklı buluntular açığa çıkartılmıştır. Sofular Höyük, Nevşehir ili sınırları içerisinde, Kızılırmak Nehri kenarında kazısı gerçekleştirilen ilk Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem buluntu yeri olması sebebiyle, Melendiz Nehri kıyısında konumlanan yerleşimler ışığında tanımlanan Kapadokya Bölgesi Çanak Çömleksiz Neolitik Dönemi için yeni bir değerlendirme noktası olarak öne çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 27 |