İdarenin bugünkü uygulamalarına bakıldığında ölçülülük ilkesinin idareye
belli bir ölçü getirdiği görülmektedir. Ancak söz konusu ilkenin yalın
manasıyla devleti durdurmaya muktedir olmadığı görülmektedir. Zira idare kendi
perspektifinden anlamlandırmaya çalıştığı problemlere odaklanmakta, bu soyut
kavramın amacını çoğu zaman dikkate almamaktadır. Bu sebeple soyut ilkenin
somut olayla bağlamını kurma vazifesi bağımsız kuruluşlara düşmektedir.
Makalede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin toplantı gösteri yürüyüşü hakkını
yorumlaması ve Türkiye’de yeni bir pratik olarak ortaya çıkan Kamu Denetçiliği
Kurumu’nun bu konu hakkındaki kararları ölçülülük ilkesinin somutlaştırılması
çerçevesinde ele alınmaktadır. Ölçülü1ük ilkesinin içeriğinin tüm devlet
erklerince içselleştirilmesinin ne derece ehemmiyetli olduğu bu çalışmanın
genelinde bir kez daha ortaya konulmak istenmektedir.
ölçülülük ilkesi müdahaleci devlet toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ombudsman
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | 2015 yılı 2. sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2015 |
Kabul Tarihi | 26 Mayıs 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 2 |