Hikâye ve kısa hikâye kavramlarının tariflerini yapabilmek için, sözlü ve yazılı edebiyatta "hikâye ediş "in -macerasına bakmak gerekecektir. Nakletme ihtiyacından kaynaklanan "hikâye ediş" ise, insanoğlunun varlığıyla birlikte başlamış olmalıdır, edebiyata mal oluş ise destanlar devrine kadar uzanmaktadır. Biz, bu araştırmamızda, hikâyenin tarihi macerası içerisinde ele almak yerine, sadece Fikri ve Edebi Arayışlar Devrinde (1880 - 1900) "hikâye" ve "kısa hikâye" kavramlarım tarif denemelerini bir araya toplayarak bir kompozisyon halinde vermeye çalışacağız. Bu devirde, yazar ve münekkitlerimizin, roman, hikâye ve kısa hikâye kavramlarını ayrı birer tür olarak ele almadıklarını görmekteyiz, aksine bir kavram kargaşasının devam ettiği görülmektedir. Bu devre, "roman" nedir? Hikâye neye denir? Hikâyenin türleri nelerdir? Sorularına-bizi tariflere götürecek-açık cevaplar vermek yerine, bu türlerin hepsini "romanesk" adı altında toplamıştır. Bazı yazarlar, roman veya hikâye şöyle olmalıdır, şunlar, şunlar roman ve hikâyede bulunmamalıdır gibi tespitlerle meseleyi İzaha çalışmışlardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | İçindekiler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Kasım 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1990 Cilt: 5 Sayı: 1 |