Latifi tezkiresi, Anadolu'da Sehî Beğ'in tezkiresinden sekiz yıl sonra yazılmış olan ikinci ve önemli bir kaynak eserdir. Latifî (ölm. 1582), bu eserini hazırlarken Ali Şîr Nevâyî'nin Mecâlisü'n-Nefâ'is'i, Molla Câmî'nin Bahâristân'ını ve Sehî Beğ'in Heşt Behişt'ini örnek almıştır; ancak, tezkirecimizin, tertip bakımından bu eserlere uymadığı, şâirleri alfabe sırasıyla verdiği görülmektedir. Lâitifî'nin Tezkiretü'ş-Şu'arâ'sı, şâirleri alfabe sırasıylaveren ilk tezkiremizdir. Bu eser, 953 (1546) yılında tamamlanarak devrin padişahı Kanuni Sultan Süleyman'a sunulmuştur. Edebiyat tarihi açısından değerli ve önemli olan bu eserin kütüphanelerde bir hayli yazma nüshası bulunmaktadır. Ne yazık ki, Tezkiretü'şŞu'arâ'nın şimdiye kadar tenkitli bir metni yayımlanmamıştır. Ancak, «Tezkire- i Latîfî» adı altında eski harflerle basılmıştır. İlki özet olarak Theodor Chabert ve ikincisi de O. Recher tarafından iki defa Almancaya tercümeedilmiştir. Yazma nüshaları içerisinde en eskisi 957 (1550) temellük kayıtlı Kayseri İl Halk Kitaplığındaki nüshadır. Bu nüshada 308 şâir bulunmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | İçindekiler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1988 Cilt: 3 |