There are basically two different aspects of human consciousness. One of them is sentimentality and the other is rationality. While the emotional side of human being is mostly provided by their religious life, the rational side of him is provided mostly by his intellectual activities. These two different sides of a person appear as an indispensable dimension in holding on to life, and living a happy one there in. However, it is important to evaluate these two areas independently in order to understand them correctly. Because the foundations and propositional forms of both dimensions are different from the beginning. Although there is an intellectual side in the basis of religion and its propositions, the emotional dimension based on belief is the main element that predominates, while the mind is a more predominant element in the basis of philosophy. This emotion-based aspect of religion implies that it has a personal and unchanging aspect and is not critical. The rational structure of philosophy, on the other hand, expresses not only that is has a critical side, but also that it always contains a change, too. Human consciousness needs certainty on the one hand and change on the other. For this reason, it is necessary to determine which aspect of the person requires certainty and which aspect requires change. In this research, the general structural features of religion and philosophy, which are the basic dynamics of human thought and life, have been discussed. Lastly, we discussed the extent of the relationship to be established between the two.
41064106
İnsan bilincinin temelde iki farklı yönü vardır. Bunlardan biri duygusallık, diğeri ise aklîliktir. İnsanın duygusallık tarafı daha çok dinî yaşantısıyla sağlanırken, aklî tarafı ise daha çok düşünsel faaliyetleriyle sağlanır. İnsanın bu iki farklı tarafı, onun hayata tutunup, mutlu bir yaşam sürmesinde vazgeçilmez bir boyut olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu iki alanın birbirinden bağımsız bir şekilde değerlendirilmesi ikisinin de doğru bir şekilde anlaşılması noktasında önem arz etmektedir. Çünkü iki boyutun da temelleri ve önerme biçimleri baştan farklıdır. Dinin temelinde ve önermelerinde düşünsel bir taraf olsa da inanca dayanan duygu boyutu ağır basan asıl bir unsur iken, felsefenin temelinde ise akıl daha fazla ağır basan bir unsurdur. Dinin bu duygu temelli yanı, kişisel ve değişmez bir yönü olup, eleştirel bir yanı olmadığını ifade eder. Felsefenin akla dayanan yapısı ise, eleştirel bir yanının olduğunu ifade ederken, aynı zamanda her daim bir değişikliği barındırdığını da ifade etmektedir. İnsan bilincinin ise bir yandan sabiteye, diğer bir yandan değişime ihtiyacı vardır. Bu yüzden insanın kendisinin hangi yanlarının sabiteye, hangi yanlarının da değişime ihtiyaç duyduğunun iyi bir şekilde tespit edilmesini gerekmektedir. İşte bu araştırmada insan düşüncesinin ve yaşamının temel dinamiklerinden olan din ve felsefenin genel yapısal özellikleri ele alınıp, ardından aralarında kurulacak ilişkinin boyutu ortaya konulmaya çalışılmıştır.
41064106
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 41064106 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 15 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |