Küresel iklim değişikliğinin yol açtığı küresel ısınmanın artması ile birlikte Kutup bölgelerindeki buzulların erimesi neticesinde deniz ve deniz tabanının kullanılır hale gelmesi, zengin doğal kaynaklara sahip olması ve yeni deniz ticaret yollarına erişim kolaylığı sağlayacağı düşüncesi, Arktik bölgeyi küresel ölçekte siyasi ve ekonomik açıdan önemli kılmakta ve jeopolitik bir mücadele alanına dönüştürmektedir. Arktik bölge, günümüzde özellikle kendisine kıyıdaş olan ve ‘Arktik Beşlisi’ olarak adlandırılan ABD, Rusya Federasyonu, Kanada, Norveç ve Danimarka açısından siyasi ve ekonomik kazanımlar bağlamında rekabet alanı oluşturmakta ve bu devletler siyasi, ekonomik ve hatta bölgedeki ulusal güvenlik çıkarlarını korumak adına kara, hava ve deniz sahalarında askeri önlemleri ve yatırımları giderek arttırmaktadır. Bu durum, Arktik bölge güvenliği çabalarına rağmen kıyıdaş devletlerarası ilişkilerde güvenlik ikilemi yaratmaktadır. Bu çalışma, uluslararası bir antlaşma ile hukuki statüsü olmayan Arktik bölgede kıyıdaş devletlerin güvenlik stratejileri ve çıkar çatışması temelinde korku ve güvenlik kaygılarının sonucu olarak ortaya çıkan güvenlik ikilemini realist ve liberal teoriler bağlamında ele almaktadır.
The reclamation of sea and abyssal plain as a result of glacier melting with the reason of global warming ended by global climate change, its capacity of rich natural resources and the idea of its big potantial of easy access to new shipping trade routes make the Arctic crucial globally in terms of political and economic perspectives and transform it as a jeopolitical arena. The Arctic, today constitutes a rivalry area for – its riparian states named as ‘Arctic Cinque’ – the US, Russian Federation, Canada, Norway and Denmark in terms of those states’ political and economic interests and those states increase their military precautions and investments on overland, airspace and sealand for preserving and controlling their political, economic and national security interests. This phenomenon creates a security dilemma among the rappian states relationships in spite of the efforts for Arctic security. This paper analyses the riparian states’ security strategies on the Arctic that has no legal status by an international agreement and the Arctic security dilemma emerged as a result of the rappian states’ fear and security concerns in the basement of interest conflict in the context of realism and liberalism.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yöneylem |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 25 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 16 Sayı: 32 |