Bu makalede enformel yerleşim bölgeleri hakkında feminist okumanın sunduğu imkânlara baktık. Bunu yaparken Türkiye'deki bir büyükşehir belediyesi (İzmir Büyükşehir Belediyesi) sınırlarında yer alan bir gecekondu mahallesine (Limontepe) odaklandık ve belediye kayıtlarında, meclis kararlarında, devlet ve belediye arşivlerinde toparlandığı haliyle kurumsal resmî tarihin sınırlarını soruşturduk. Metnin arka plânındaki temel argümana göre, çeperlerdeki nüfusun ve/ya da marjinalleştirilmiş grupların resmî tarih kapsamında okunması mekân hakkında kısmî bilgi üretiyor. Böyle bir kısmiliğin farklı, eşitlikçi ve katılımcı önceliklerle şekillendirilen bilgi üretim süreçlerine uygun metotlarla dengelenebileceğini düşündük. Buna bağlı olarak enformel yerleşimlerde yaşayanların gündelik yaşamlarından doğru toplanan, biriken ve paylaşılan bilginin resmî tarihin kısmiliğinin denetlenmesi ve boşlukları doldurmak açısından işler bir seçenek olduğunu düşünüyoruz. Bu makalede, geçmişin bilgisini bugünün mekân kurulum pratiklerine bağlamakta feminist (oto)etnografiye dayandık. Feminist araştırmacılar olarak mahalle sâkinlerinin gündelik yaşam pratikleriyle ilişkilenmeyi mekâna dair durağan olmayan bilgi üretim süreçlerine katılmanın yolu olarak gördük ve metinde bununla ilgili dayanaklarımızı paylaştık. Makale, feminist bilgi üretim süreçlerine farklı pozisyonlardan katılımın yatay ilişkilenmeyle gerçekleştirilmesine bir örnek olarak tasarlandı.
etnografi otoetnografi mekân kurulumu gündelik hayat konumsallık enformel yerleşimler
This article elaborated on the possibilities of feminist interference to the reading of informal settlements. In so doing, we focused on a squatter settlement (Limontepe) in a metropolitan municipality (İzmir Metropolitan Municipality) in Turkey, and tried to interrogate the institutional, official history, based on city registers, parliamentary decisions and state and municipality archives. We argue that the way peripheral populations and/or marginalized groups are treated in official histories of nation-states leads to partial knowledge of the place. We propose that the knowledge collected, accumulated and exchanged through everyday lives of the inhabitants, past and present might be a viable option to check the official history writing and fill in the blanks therein. The article is an attempt to walk through feminist (auto)ethnography to tie the knowledge of the past to today’s placemaking practices. As feminist researchers we consider engaging in the everyday life practices of inhabitants as a way to participate in the dynamic knowledge production processes of the place.
ethnography autoethnography place making everyday life positionality informal settlements
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kent Sosyolojisi ve Toplum Çalışmaları |
Bölüm | Research Articles |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 20 Sayı: 55 |