Introduction:
Hydatid cyst disease is a common health problem all over the world that is
caused by ecoinococci. In this study, we aimed to improve the effectiveness of
percutaneous interventional treatment by investigating the factors effecting
its effectiveness, complications and the factors that causing
complications..
Material and Methods:
In our study, 255 patients who underwent percutaneous intervention with
preliminary diagnosis of hydatid cyst
between 2007-2012, was evaluated retrospectively. Factors that is
affecting treatment effectiveness and complications was examined. The
data was assessed by using SPSS 19.0. Kolmogorov Smirnov test, Chi-square test,
Mann Whitney U test and Kruskal Wallis tests were used. The results were
evaluated in 95% confidence interval with p<0.05 significance level.
Results: The mean
age of the patients in the study was 47±17.6 years, while 163 cases
(63.9%) were female. Cysts were most commonly located in the right lobe
of the liver (76%) and were usually solitary cysts (85.1%). The cysts were
usually in type 1 (91.4%) group and the content was mostly rock water
(76.5%). The average volume determined in patients was 186 ml. The
average amount of fluid that withdrawn was 87 ml, while the average saline
given was 52 ml. Catheter application, irrigation with saline and alcohol
ablation was performed 29.8%, 79.2%, and 30% of the cases respectively.
Albendazole was initiated in 85.1% of cases before treatment. Cyst
localization, number of cysts, and previous treatment had no effect on
treatment effectiveness (p>0.05). Cyst type, cyst content, catheter
application, alcohol ablation and albendazole changed the efficacy of the
treatment (p>0.05). Complications developed in 6% of the patients and nausea
was the most common complication. There was no significant effect of past
treatments, cyst location, number of cysts, cyst type, catheter application,
alcohol ablation and fluid content on complication development. (p>0.05).
Bile fistula and infected cyst was observed 9% and 4.3% of patients,
respectively. Cyst regression was seen 94% of patients. No recurrent lesions
were found in the majority of patients (58%). The most common lesion was
pseudotumor.
Conclusion: As a
conclusion, percutaneous treatment of hydatid cyst in appropriate patients is
more effective than open surgery in terms of effectiveness, inexpense,
complication risks, and hospital stay.
Giriş: Kist hidatik hastalığı, ekinokokların yol
açtığı, tüm dünyada sık rastlanılan ciddi bir sağlık sorunudur. Çalışmamızda
kist hidatiklerde perkütan girişimsel tedavinin etkinliğini ve bu etkinlik
üzerine etki eden faktörleri, komplikasyonlarını ve komplikasyonlar üzerine
etkili olan faktörleri inceleyerek yöntemin kullanımını geliştirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma; 1 Ocak 2007-31 Aralık 2012
tarihleri arasında, kist hidatik ön tanılı,
perkütan olarak girişim yapılan 255 hasta üzerinde retrospektif olarak
yapıldı. Komplikasyon ve tedavi etkinliği üzerine etkili faktörler incelendi.
Veriler SPSS 19.0 programı kullanılarak değerlendirildi. Kolmogorov Smirnov
testi, Ki-kare, Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis testleri kullanıldı.
Sonuçlar % 95’lik güven aralığında, anlamlılık düzeyi p<0.05 değerlendirilmiştir.
Sonuçlar: Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş
ortalaması 47±17.6 olup vakaların 163’ü (%63,9) kadındı. Kistler en sık
karaciğerin sağ lobuna (%76) yerleşmiş olup genellikle tek kist (%85,1) olarak
bulundu. Kistler genellikle tip 1 (%91,4) grubundaydı ve içeriği çoğunlukla
(%76,5) kaya suyuydu. Hastalarda belirlenen ortalama volüm 186 ml idi. Ortalama
çekilen sıvı miktarı 87 ml, ortalama verilen salin miktarı 52 ml idi. Vakaların
%29,8’ine katater, % 79,2’sine %30’luk salin ile irrigasyon, %19.6’sına alkol
ablasyonu uygulandı. Vakaların % 85,1’ine tedavi öncesi albendazol
başlandı. Tedavi etkinliği üzerine kistin
lokalizasyonu, kistin sayısı ve eskiden uygulanan tedavilerin herhangi bir
etkisi yoktu (p>0.05). Kistin tipi, kistin içeriği, kateter uygulanması,
alkol ablasyonu ve albendazol kullanımı tedavinin etkinliği değiştirmekteydi
(p<0.05). Hastaların %6’sında komplikasyon geliştiği, en sık komplikasyonun
ise bulantı olduğu saptandı. Komplikasyon gelişimi üzerine; geçmiş tedavilerin,
kistin yerleşiminin, kistin sayısının, kistin tipinin, kateter uygulamasının,
alkol ablasyonunun ve kist içerisindeki sıvı miktarlarının anlamlı etkisi yoktu
(p>0.05). Safra fistülü %9 hastada, enfekte kistin ise %4,3 hastada
geliştiği gözlendi, %94 oranında kistin
gerilediği görüldü. Kontrole gelen hastaların çoğunda (%58) nüks lezyona
rastlanmadı. En sık rastlanan lezyon psödotümördü (%12).
Tartışma: Sonuç olarak; uygun vakalarda yapılan perkütan
kist hidatik tedavisi, cerrahi ile yakın etkinliğe sahip, etkili, ucuz,
komplikasyon riski az ve hastanede yatış süresi açısından cerrahiden daha uygun
bir yöntemdir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 10 Sayı: 2 |
e-ISSN: 2548-0251
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.