Giriş:
Akciğer kanseri, kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biridir.
Akciğer kanserinin en yaygın tipi Küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK)
'dir. Moleküler hedefli ilaçlar, sürücü mutasyon içeren metastatik KHDAK'lı
hastaların tedavisinde kullanılır. Bu çalışmada, sürücü mutasyonu bulunan KHDAK
hastalarında birinci basamakta seçilen tedavi şekli, hasta özellikleri ve
sonuçları arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık.
Materyal-Metod:
Bu retrospektif çalışmayı, KHDAK hastalarında tirozin kinaz inhibitörlerinin kullanıldığı
tedavi basamağının sağkalım parametreleri ve hastalık prognozu üzerine etkisini
analiz etmek için tasarladık. Üç kanser merkezinden (Şanlıurfa Araştırma ve
Eğitim Hastanesi, Başkent Üniversitesi ve Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar
Üniversitesi medikal onkoloji) sürücü mutasyonları bulunan 62 KHDAK hastasını
kayıt ettik
Sonuçlar:
Ortanca yaş 62 idi (aralık 30-81). EGFR mutasyonu ve EML4-ALK füzyon geni bulunan
sırasıyla 45 (% 71.4) ve 18 (% 28.6) hasta vardı. EGFR mutant 45 hastanın
22'sinde (% 34.9) ekson 19 delesyon vardı ve diğer 16 hastada (% 25.4) ekson 21
mutasyonu vardı. Ortanca genel sağkalım (OS) ve progresyonsuz sağkalım (PFS)
sırasıyla 31 ve 9 (% 95 CL, 5.4-12.6) ay idi. Tek değişkenli istatistiksel
analiz, EGFR mutasyonu pozitif ve FISH-ALK pozitif hastalar arasında OS ve PFS
açısından anlamlı farklılık göstermedi (p: 0.33). EGFR mutasyonu bulunan
hastalar arasında, ekson 19 delesyonu olan hastalarda sağkalım süresi, ekson 21
mutasyonları olanlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (p:
0.02). Oligometastatik hastaların genel sağkalım süresi diğer hastalardan
istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (p: 0.001). Birinci basamak
tedavide tirozin kinaz inhibitörü alan hastaların PFS'si birinci basamakta
kemoterapiyi kullanan hastalardan istatistiksel olarak anlamlı derecede
yüksekti. (14 ay vs 5 ay) (p: 0.01).
Tartışma: Bu çalışma, birinci basamak tedavide tirozin
kinaz inhibitörleri lehine tedavi tercihinin, sürücü mutasyonları olan
metastatik KHDAK hastalarında oldukça iyi sonuçlar verdiğini göstermiştir
Introduction: Lung
cancer is a leading cause of cancer-related mortality. The most common type of
lung cancer is Non-small-cell lung cancer (NSCLC). Molecular targeting drugs are
used in the treatment of patients with metastatic NSCLC who have a driver
mutation. In this study, we aimed to investigate the relationship between the
selected treatment modality in the first line setting, patients characteristics
and outcomes on NSCLC patients who had driver mutations.
Material
and Method: We designed this retrospective study to analyze
the effect of the treatment line of tyrosine kinase inhibitors on survival
parameters and disease prognosis in NSCLC patients. We enrolled 62 patients with
NSCLC who had driver mutations from three cancer centers; Şanlıurfa Research
and Training Hospital, Başkent University, and Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar
University medical oncology departments.
Results: Median age
was 62 years old (range 30-81). There were 45 (71.4%) and 18 (28.6%) patients
with EGFR mutation and EML4-ALK fusion gene rearrangement, respectively. Out of
45 EGFR mutant patients, 22 (34.9%) patients had exon 19 deletion and other 16
(25.4%) patients had exon 21 mutation. Median overall survival (OS) and
progression free survival (PFS) was 31 and 9 (95% CI, 5.4-12.6) months, respectively. Univariate
statistical analysis failed to show significant difference between EGFR
mutation positive and FISH-ALK positive patients regarding OS and PFS (p:0.33).
Among patients with EGFR mutation, survival times for patients with exon 19
deletions were statistically significantly higher than those with exon 21
mutations (p:0.02). The overall survival time of oligometastatic patients was
statistically significantly higher than the other patients (p:0.001). The PFS
of patients who received tyrosine kinase inhibitor in first-line treatment was
statistically significantly higher than patients using chemotherapy in first
line setting. (14 months vs 5 months) (p:0.01)
Conclusion:
This study showed that treatment preference in favor of tyrosine kinase
inhibitors in first line setting produce fairly good outcomes in metastatic
NSCLC patients who had driver mutations.
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Araştırma makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 10 Sayı: 3 |
e-ISSN: 2548-0251
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.