Objective: Understanding proliferative activity and the changes in oncogenes and tumour supressor genes may be important to predict the ductal carsinoma in situ cases that have high probability of progression to invasive breast carcinoma. In this study the correlation between p53, HER2/neu, bcl-2 and PCNA overexpression and progression of ductal carsinoma in situ were evaluated.
Methods: We evaluated 20 ductal carsinoma in situ (group 1) and 20 ductal carsinoma in situ associated with invasive ductal carcinoma cases (group 2). We studied p53, HER2/neu, bcl-2 ve PCNA to cases immunohistochemically.
Results: P53, HER2/neu and PCNA overexpression were higher in group 2 cases. But differences were not significant statistically (p>0,05). Bcl-2 overexpression was seen 36.8% in group 1, 70% in group 2 cases. The difference between two groups was significant statistically (p<0,05). In our study, also one of the important finding was that p53, HER2/neu, bcl-2 and PCNA overexpression were revealed 3 cases in group 2 at the same time but was not seen in any of group 1 cases.
Conclusion: These findings showed that bcl-2 overexpression may be more important in progression of ductal carsinoma in situ to invasive ductal carcinoma, existing different pathways in development of invasive ductal carcinoma and revealing more than one of these changes in the same case may be more important in defining progression risk to invasive ductal carcinoma. These results contribute to define DCIS subtypes that have different biological behaviour.
Amaç: Proliferatif aktivitenin, onkogenlerde ve tümör süpresör genlerdeki değişikliklerin anlaşılması, duktal karsinoma in situnun invaziv meme kanserine gelişme ihtimalinin yüksek olduğu olguları belirlemede önemli olabilir. Bu çalışmada p53, HER2/neu, bcl-2 ve PCNA overekspresyonunun duktal karsinoma in situnun progresyonu ile ilişkisi değerlendirildi.
Gereç ve Yöntem: Biz 20 duktal karsinoma in situ (grup 1) ve 20 invaziv duktal karsinoma birlikteliğinde duktal karsinoma in situ (grup 2) olgusunu değerlendirdik. Olgulara immünhistokimyasal yöntemler kullanılarak p53, HER2/neu, bcl-2 ve PCNA çalışıldı.
Bulgular: Grup 2 olgularında p53, HER2/neu ve PCNA overekspresyonu daha yüksekti. Ancak farklar istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0,05). Grup 1 olgularının %36,8’inde, grup 2 olgularının %70’inde bcl-2 overekspresyonu izlendi. İki grup arasındaki bu fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,05). Çalışmamızda önemli bulgulardan biri de, p53, HER2/neu, bcl-2 ve PCNA overekspresyonunun aynı anda grup 2 olgularının 3’ünde izlenirken grup 1 olgularının hiçbirinde gözlenmemesiydi.
Sonuç: Bulgular bize, bcl-2 overekspresyonunun duktal karsinoma in situnun invaziv duktal karsinomaya gelişim ihtimalinin yüksek olduğu olguları belirlemede daha değerli olabileceğini, invaziv duktal karsinoma gelişiminde farklı progresyon yollarının varolduğunu, preinvaziv evrede bu değişikliklerin birden fazlasının aynı olguda tespit edilmesinin invaziv duktal karsinomaya progresyon riskini belirlemede tek başlarına olduğundan daha değerli olabileceğini gösterdi. Bu sonuçlar farklı biyolojik davranışa sahip DKIS alt tiplerinin tanımlanmasına katkı sağlayacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 11 Sayı: 4 |
e-ISSN: 2548-0251
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.