Glomus tümörleri, glomus cisimciklerinden gelişen, nadir görülen, mezenkimal kökenli tümörlerdir. Çoğu distal ekstremite, özellikle subungual bölge yerleşimli olmakla birlikte trakea, böbrek, akciğer, uterus, vagina ve gastrointestinal sistem gibi farklı lokalizasyonlarda da görülebilir. Mide yerleşimi ise oldukça nadirdir. Bu yazıda mide yerleşimli bir glomus tümörünün tanı problemleri literatür bilgileri ışığında tartışıldı. Epigastrik ağrı şikayeti ile genel cerrahi polikliniğine başvuran 62 yaşında kadın hasta, endoskopik incelemede mide antrum lokalizasyonlu 3cm çapında submukozal lezyon tesbit edilip wedge rezeksyon uygulandı. Histopatolojik incelemede hyalinize damarların çevresinde, yuvarlak nükleuslu, küçük, monoton hücrelerden oluşan tümöral lezyon izlendi. İmmuhistokimyasal olarak SMA, kalponin, MSA pozitif; sitokeratin, S-100, sinaptofizin, kromogranin A ve NSE negatif olarak izlenmiştir. Olgumuza bu bulgular eşliğinde Glomus Tümörü tanısı verildi. Glomus tümörü midede lokalize submukozal nodüler lezyonların ayırıcı tanısında akılda tutulmalıdır. Çoğunlukla benign davranışlı olmasına rağmen öngörülemeyen malign davranış potansiyeli nedeniyle tüm olgular takip edilmelidir.
Glomus tumors are rare, usually bening mesenchmyal tumors arising from the glomus corpuscles. The majority of the glomus tumors are located in the distal extremities, particularly in the subungual region, but can also be seen in different localization including the trachea, kidney, lung, uterus, vagina and gastrointestinal tract. Stomach localization is very rare. In this article, diagnostic problems of a gastric glomus tumor are discussed in the light of the literature. A 62-year-old female patient who admitted to general surgery with epigastric pain. Endoscopic examination revealed a 3cm submucosal lesion in the antrum localization and wedge resection was performed. Histopathologic examination revealed a small, monotonous tumor with round nuclei around the hyalinizing vessels. Immunohistochemically, SMA, calponin, MSA positive; cytokeratin, S-100, synaptophysin, chromogranin A and NSE were negative. Our case was diagnosed as Glomus Tumor. Glomus tumors should be considered in the differential diagnosis of the gastric nodular tumoral lesions. Although gastric glomus tumor is usually benign, malign behaviour cannot be excluded. Therefore all the cases have to be followed up.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Diğer ID | 269597 |
Bölüm | Vaka sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 12 Sayı: 1 |
e-ISSN: 2548-0251
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.