Siyonizm, XIX. yüzyılın ilk çeyreğinde “Siyonizmin Öncüleri” olarak adlandırılan şahsiyetlerle hikayesi başlayan ve 1890’da Kudüs’e atıfta bulunarak ismi konulmuş bir ideolojidir. İdeolojinin felsefesi, Doğu Avrupa’da anti-Semitizme maruz kalan ve Avrupa’nın batısındaki özgürleşmiş ve aydınlanma etkisindeki Yahudiler tarafından senkretik bir yapıda kurgulanmıştır. Bu kurgunun senkretik olmasının nedeni, Siyonistlerin siyasi ve seküler argümanlarla bunlarla tam bir zıtlık halinde olan “vaat edilmiş topraklar, seçilmişlik ve Mesih inancı” gibi Yahudiliğin pür dini doktrinlerini harmanlamasıdır. Buna koşut olarak Siyonizmi teopolitik bir ideoloji olarak tanımlamak mümkündür. Bu teopolitik ideoloji XIX. yüzyılda Yahudilerin kurtuluşu, yeni bir Yahudi kimliği oluşturma ve bağımsız bir Yahudi devleti kurma amacıyla yola çıkmıştır. Devlet kurmak için toprak arayışındaki Siyonistler, birçok alternatif arasında Filistin üzerinde hemfikir olmuşlardır. Onlar, Yahudi dininin temel doktrinlerinden biri olan Eretz İsrael, bir başka ifadeyle vaat edilmiş topraklar doktrinine sımsıkı tutunmuş ve Filistin’in Yahudi ırkına Tanrı tarafından sonsuza kadar verilmiş olduğunu iddia etmiştir. Bu kararın alınmasında dönemin siyasi koşulları önemli bir etkendir ancak Filistin’de karar kılınmasında vaat edilmiş topraklar inancı da itici bir güçtür. Siyonistler, Tanah’taki Filistin merkezli İbrani tarihini, Yahudi teolojisinde vaat edilmiş topraklara dair tüm dini hususları ve Yahudi halkının bu bağlamdaki dini duygularını ön plana çıkararak eylem ve söylemlerini bu minval üzere şekillendirmişlerdir. Filistin’in boş ve halksız bir toprak olduğu propagandasını yapan toprak eksenli bir ideoloji olan Siyonizm, vaat edilmiş topraklarda kendisine hareket sahası açabilmiş, mevcut siyasi konjonktürü kendi lehine çevirebilmiş ve 1948’de Filistin’de İsrail Devletini kurmayı başarmıştır.
Zionism is an ideology that was initiated in the first quarter of the 19th century by a group known as the leaders of Zionism, and was named in the 1890s with reference to Jerusalem. The philosophy of this ideology was built on a syncretic structure by the liberated Jews in Eastern Europe who were under the influence of the Enlightenment. The reason behind the syncretic nature of the ideology created by the Zionists can be explained by the blending of pure religious doctrines, including the Promised Land, chosenness and messianism, with certain political and secular arguments that were in contrast to them. In this sense, it is possible to define Zionism as a theo-political ideology. This ideology set off in the 19th century with the purposes of Jewish salvation, forming a new Jewish identity and establishing a new Jewish state in Palestine. Zionists who were in search of a land for founding their state held firmly on Eretz Israel (also known as the Promised Land), which has been a principal doctrine of Judaism, and claimed that the Jerusalem-centered Palestine was promised by God to the Jewish race forever. Although the political conditions of the time had an effect on this decision, the principal pushing factor can be claimed to be the belief of the Promised Land. Zionists shaped their movement and rhetoric by featuring the religious matters in the Jewish theology regarding the Promised Land and the relevant spiritual feelings of the Jews. Based on an axis of land, Zionism propagated the fiction that Palestine was a vacant territory with no people, and managed to create a room for maneuver for itself in the Promised Land. The ideology also achieved to manipulate the political conjuncture to its advantage and eventually founded the State of Israel in Palestine in 1948.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Dergimizde yayınlanan tüm eserler, Creative Commons Attribution 4.0 International License lisansı ile lisanslanmıştır.
Verilerin muhafazası ve restorasyonu amacıyla arşivleme sistemi olarak LOCKSS sistemi kullanılmaktadır. More...