Realistler, zayıf ekonomik ve askeri kapasiteleri, siyasi koşullarının kırılganlığı ve farklılıklarının derinliği bahanesiyle Mağrip ülkelerini, uluslararası güç dengesinde eylem olasılığından ve önemli etkiden mahrum bırakma eğilimindedir. Avrupalı ve Batılı ülkelerin yeteneklerinin farkında olarak, onların akılcı, güçlü aktörler olduklarına ve kalıcı ve belirli çıkarlara sahip olduklarına inanarak Karar alma yaklaşımını esas olarak ticari ve güvenlik tercihleri belirler. Çünkü realist tezler “Batı çerçevesinin içinde” sıkışıp kalıyor ve merkeziyetine uygun olarak, her zaman uluslararası sisteme tabi olduğunu ve herhangi bir bağlantısının bulunmadığını varsaydıkları Kuzey ve Güney ülkeleri arasındaki etkileşimin elitist yorumunu benimsiyor. Bir yandan büyük güçlerle ilişkilerinin sınırlarının dışında, diğer yandan bazılarının doğal zenginliklerinden uzak bir rol veya önem, ideologları tarafından Fransa'nın davranışına öncelik verilmesine şaşırmazdık. Güç ölçüsüne dayalı bu oyunda Mağrip ülkelerinin pozisyonlarını ve tepkilerini görmezden geldiler. Mağrip ülkelerinin dış davranışlarında ve uluslararası kutuplaşmanın buna etkisinde bu mantığı güçlendiren, kısa vadede açıklayıcı etkinliğinin sona ereceği öngörüsünü gerçekçi olmayan bir şekilde güçlendiren çeşitli destekler bulunmaktadır. Ancak aynı zamanda realist teorinin dayandığı bazı algılardaki önyargılara karşı da uyanık olmak gerekiyor ve bu da uluslararası ilişkiler alanındaki Arap araştırmacıların iki kat daha fazla çaba göstermesini gerektiriyor.
Realists tend to abstract Maghreb countries, citing their economic and military weaknesses, political instability, deep-seated conflicts, from the possibility of significant action and influence in the international balance of power, in exchange for acknowledging the capabilities of European and Western countries, as they believe them to be rational, strong actors with specific interests that drive decision-making based primarily on their commercial and security preferences. Since realist arguments are confined within the "Western box" and adopt, in line with its centrality, an elitist interpretation of the interaction between Northern and Southern countries that they always assume are subordinate in the international system and have no role or significance beyond the scope of their relations with major powers on one hand, and away from the natural resources of some on the other hand, it is not surprising that France's behavior is given precedence by its observers, ignoring the stances and reactions of Maghreb countries in this game by relying on the power scale. There are several supports that reinforce this logic in the external behavior of Maghreb countries and the impact of international polarization on it, in a way that renders predicting the interruption of their interpretive effectiveness in the near future somewhat inaccurate. However, at the same time, it is necessary to emphasize, which requires researchers in the field of Arab international relations to make a double effort, to guard against the biased entrenchment in some of the assumptions on which the realist theory is based.
ينزع الواقعيون إلى تجريد البلدان المغاربية، بحجة ضعف قدراتها الاقتصادية والعسكرية وهشاشة أوضاعها السياسية وعمق خلافاتها، من إمكانية الفعل والتأثير الكبير في ميزان القوى الدولي، مقابل الاعتراف بقدرات الدول الأوروبية والغربية، باعتبارها، في اعتقادهم، جهات فاعلة عقلانية، قويّة وذات مصالح قارة ومحددة تدفع بها نحو اتخاذ القرار بحسب ما تمليه، في الأساس، تفضيلاتها التجارية والأمنية. ولأن الأطروحات الواقعية محصورة "داخل الصندوق الغربي"، وتتبنى، انسجاما مع مركزيته، التفسير النخبوي للتفاعل بين دول الشمال والجنوب التي يفترضون دائما أنها تابعة في النظام الدولي ولا دور أو أهمية لها خارج نطاق حدود علاقاتها بالقوى العظمى من جانب، وبعيدا من الثروات الطبيعية لبعضها من جانب آخر، لن نستغرب إذا حظي سلوك فرنسا بالأسبقية من قبل منظريها، وتجاهلوا مواقف وردود فعل الدول المغاربية في هذه اللعبة بالاعتماد على مقياس القوة. ثمة عدة أسانيد تعزز هذا المنطق في السلوك الخارجي للدول المغاربية وأثر الاستقطاب الدولي فيه، على نحو يجعل التنبؤ بانقطاع فعاليتها التفسيرية في الأمد القريب مجانبا للصواب. لكن في الوقت ذاته وجب التنبيه، وهو أمر يتطلب من باحثي حقل العلاقات الدولية العرب جهدا مضاعفا، إلى التحامل المنحاز في بعض التصورات التي تقوم عليها النظرية الواقعية.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Afrika Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 19 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 16 Sayı: 1 |
Dergimizde yayınlanan tüm eserler, Creative Commons Attribution 4.0 International License lisansı ile lisanslanmıştır.
Verilerin muhafazası ve restorasyonu amacıyla arşivleme sistemi olarak LOCKSS sistemi kullanılmaktadır. More...