Samsun, which was a secondary-plan Black Sea city in the classical period, broke its shell to a great extent in the XIXth century and approached the level of Trabzon, the largest city of the Ottoman Empire in the Black Sea. In addition to the geographical location and hinterland of the city, political developments in the XVIII and XIX. centuries were also instrumental in this situation. In the first half of the XIX. century, the interest of the great states, especially England, France and Russia, in the city intensified and as a result, the British consulate was first established in Samsun in 1841. The British consulate was followed by the official representations of other states over time. The expansion of the consular network in the city is attributed to the rapprochement of European states with the Ottoman Empire and the resulting political and military activities. In addition, developments such as tobacco and leech trade in the city were also effective in the opening of foreign consulates. Among these consulates, France, Russia, Italy and Iran came first. The British consul was responsible for the commercial activities in the city and for protecting the rights of British subjects, and was accountable to the embassy, which was headquartered in Istanbul. This article consists of the activities of the British consulate operating in Samsun from its establishment until 1860, the correspondence with Ottoman statesmen and the British embassy, and the evaluation of these reports against the political and social events of the period.
Klasik dönemde ikinci planda kalan bir Karadeniz kenti niteliğini taşıyan Samsun, XIX. yüzyıla gelindiğinde büyük ölçüde kabuğunu kırmış ve Osmanlı Devleti’nin Karadeniz’de bulunan en büyük şehri konumundaki Trabzon’un seviyesine yaklaşmıştır. Bu durumun gerçekleşmesinde şehrin coğrafi konumu ve hinterlandının yanı sıra XVIII. ve XIX. yüzyıldaki siyasi gelişmeler de amil olmuştur. XIX. yüzyılın ilk yarısında başta İngiltere, Fransa ve Rusya olmak üzere büyük devletlerin kente ilgisi yoğunlaşmış ve bunun sonucunda Samsun’da ilk olarak 1841 yılında İngiliz konsolosluğu kurulmuştur. İngiliz konsolosluğunu zamanla diğer devletlerin resmi temsilcilikleri takip etmiştir. Şehirdeki konsolosluk ağının yaygınlaşmasında Avrupa devletlerinin Osmanlı ile olan yakınlaşmaları ve bunun sonucunda gerçekleşen siyasi ve askeri faaliyetler bulunmaktadır. Ayrıca kentte yapılan tütün ve sülük ticareti gibi gelişmeler de yabancı konsoloslukların açılmasında etkin olmuştur. Bu konsolosluklar arasında Fransa, Rusya, İtalya ve İran başta gelmektedir. İngiliz konsolosu şehirdeki ticari faaliyetler ve İngiliz tebaasının haklarını korumakla yükümlü olup, asıl merkezi İstanbul’da bulunan sefarethaneye karşı sorumludur. İngiltere konsolosunun zamanla Fransa, İsveç ve Norveç gibi devletlerin de temsilciliğini üstlendiği anlaşılmaktadır. Bu makale, kurulmasından 1860 yılına kadarki süreç içinde Samsun’da faaliyet gösteren İngiltere konsolosluğunun yapmış olduğu faaliyetler, Osmanlı devlet adamları ve İngiltere sefarethanesiyle olan yazışmalar ile devrin siyasi ve sosyal olayları karşısında söz konusu raporların değerlendirilmesine dayanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Taşra Teşkilatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mayıs 2023 |
Kabul Tarihi | 6 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 18 - Eylül, 2023 |
İndeksler / Indexes
SCOPUS, TÜBİTAK/ULAKBİM TR DİZİN [SBVT]
INDEX COPERNİCUS [ICI], ISAM, SOBIAD, İdealOnline ve Scilit tarafından dizinlenmektedir.
Dergimizde yayımlanan makaleler, aksi belirtilmediği sürece, Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası (CC BY 4.0) ile lisanslanır. Dergiye yayımlanmak üzere metin yollayan tüm yazar ve çevirmenlerin, gönderdikleri metnin yegâne telif sahibi olmaları ya da gerekli izinleri almış olmaları beklenir. Dergiye metin yollayan yazar ve çevirmenler bu metinlerin CC BY 4.0 kapsamında lisanslanacağını, aksini sayı editörlerine en başında açıkça beyan etmedikleri müddetçe, peşinen kabul etmiş sayılırlar.